28 Haziran 2015 Pazar

Geri Döndüm

                  Merhaba

               Evet geri döndüm. Zor oldu ama bitti artık stajyer veya aday değilim, tam anlamıyla öğretmen oldum.  Sınavlar, balo, mezuniyet günü telaşı derken hepsi bir bir geçti artık evimdeyim. Tabii ki tatildeyim diyemiyorum çünkü bildiğiniz gibi öğretmenlik ömür boyu okumak demek.
              
               Bu blog adresim genelde eğlence amaçlı biliyorum fakat kendi alanımla ilgili bir adresim daha var oraya ders anlatımları yüklemeyi düşünüyorum. 
             

               Eve geleli daha on gün oldu ama şimdiden 3-4 çeşit tarif denedim. Aralarında en çok merak ettiğim çikolatalı tarttı. Kabul etmeliyim ilk defa yaptım ve tarif şıp diye tuttu bende şaşırdım fakat biliyorum ki yeni öğrendiğin bir tatlıyı ne kadar çok yaparsan o kadar lezzetlenir. Ayrıca ''Bulgaristan Kremasıyla'' yeni bir pasta denemesi daha yaptım o kadar hafif oldu ki anlatamam tam benim tarzım.
           

              Hafta içi tarifleri atmaya başlayacağım.Şimdilik ufak bir geri döndüm yazısı yazmak istedim.


             Beni bekleyin yemek yapan, sinemaya bayılan, çizim delisi ve mesleğine aşık öğretmen artık geri döndü :) 

30 Nisan 2015 Perşembe

Mezuniyet ve Ben

           



Merhaba
               Şu sıralar o kadar yoğunum ki inanın başımı kaşıyacak vaktim yok. Mezuniyet için sınavlar, geziler ve tabii ki balo tüm vaktimi alıyor. Bir de özgeçmiş dolayısıyla daha sıkı çalışmalar yapmaya başladım. Aslında eve gittiğimde birçok yeni ve pratik tarif denedim, gezdim fakat tam anlamıyla hak ettikleri değeri vererek buraya yüklemek istiyorum. Beni biraz daha sabırla bekleyin lütfen. Birçok sürprizle kaşınıza çıkacağım.

Kendinizi sevin, yakın zamanda burada olacağım :)

10 Nisan 2015 Cuma

Son Vize'nin Izdırabı!!!!

           Gelecek hafta sonuna kadar blog artık yok daha doğrusu ben resmen toz bulutu olup havaya karıştığımdan yazabilmem için gerekli olan parmaklarım tepenizde birer yağmur bulutu olarak dolaşıyor.

           Cuma günü şiddetli yağmur bekleniyor dolayısıyla 19 Nisan'da görüşmek üzere :)




Vizeler beni bekler -_-

2 Nisan 2015 Perşembe

Pazarlar Perşembe Olursa :)

               Biliyorum pazar günü burada olacağım demiştim fakat bu yoğunluk beni öldürecek. Uykusuz geceler merhaba merhaba mor halkalar.. Son sınıfın son dönemi beni benden almak konusunda harika bir iş çıkarıyor doğrusu. Saatler ise dengemi komple altüst etti.
               Bu arada ben merhaba demeyi unuttum. Merhaba bana sabır gösteren sevgili okuyucularım.İtiraf zamanı ben pazarları hiç sevmem
              Evde olduğum süre zarfında yemek ve tatlı listem için yeni ürünler denemiş olsam da ekleyecek kadar sağlıklı bir yapıya sahip değildim. Bir insan her eve gittiğinde nasıl hasta olmayı başarır merak etmiyor değilim. Bu sefer öyle böyle değil yatak döşek hastaydım. İnanın gezmeye bile gidemedim,  tam on gün boyunca eve kapandım. Kale'ye geldiğimde ise ödevler staj derken hayat benim için duruyor. Tabii ki sadece üniversite yok filmler, akşam sohbetleri de insanı oyalıyor. Aman üniversite ne için var ki :)
              Allah'ım bana film izlediğim için para kazanabileceğim bir meslek versen n'olurdu? Bu hafta sonu Ankara'ya gidiyorum dönüşte birkaç mekan tanıtımı yapabilirim. 
            
 Beni bekleyin ve kendiniz sevin. Görüşmek üzere iyi akşamlar :)

27 Mart 2015 Cuma

Kocan Kadar Konuş / 2015

            Merhaba yaklaşık 2 haftadır yazmadığımın farkındayım bunu açıklamak için pazar günü bir yazı ekleyeceğim ama öncelikle dün izleyeme gittiğim ve çok beğendiğim bir filmi buraya yazmaya karar verdim. Cuma olması sebebiyle belki film gecesi yapmak isteyebilirsiniz.


         ''Kocan Kadar Konuş'' cidden stres atabileceğiniz ve doyasıya gülebileceğiniz bir film. Ezgi Mola harika bir iş çıkarmış dersem abartmış olmam. Biliyorsunuz toplumun kurduğu baskılar yüzünden otuzuna gelmek çoğu kadın için bir kabus hatta karabasan diyebiliriz.
          Açıkçası evlenmenin öyle çok gerekli olmadığını düşünen kesimden olduğum için film gelecekte yaşayabileceklerimin fragmanı oldu sanırım.
          Efsun aslında tatlı fakat doğru zamanlarda yanlış seçimler yapan bir kız mesela sen onca sene bildiğini oku kimseye hayatına karıştırma sonra çat diye birden anne- anneanne sözü dinler ol.
          Söylemeden geçemeyeceğim Efsun'u en çok kıskandığım yer tabii ki mesleği bu kadar güzel bir şey olabilir mi?? Bence olmaz.
          Sinan karakterini de unutmamak lazım. Yıllar sonra gelen adamın acı dramı desek yanlış tanımlamış olmayız sanırım. Ee kümesteki horozu  seversen başına gelenlere katlanmalısın. Yine de Sinan karakterinin daha çok çabaladığını söylemeden duramayacağım. Bizim Efsun bayağı ''odunmuş'' taşmış,duvarmış resmen.
         Sonra vay efendim neden evlenemedim. 

          Aslında karakterleri tek tek anlatmak gerek hepsi ayrı güzel hepsi ayrı şeker fakat film hala vizyonda olduğundan daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum. Müziklerini ekleyemiyorum çünkü youtube'ta bulamadım. Aynı zamanda kitaptan uyarlama olduğunu mutlaka biliyorsunuzdur yinede ben bir küçük hatırlatma yapmak istedim.




Künye


Vizyon Tarihi

 (1s 48dk

Yönetmen:

Kıvanç Baruönü

Oyuncular:

Ezgi MolaMurat YıldırımNevra Serezli...

Tür

Romantik , Komedi


Özet

Şebnem Burcuoğlu’nun çok satan Kocan Kadar Konuş romanından uyarlanan film bu toprağın kadınlarının daha çocukken nasıl koca bulmaya programlandıklarını anlatıyor.
Bu kadınların arasında 30 yaşındaki Efsun (Ezgi Mola) gerçek aşkı, sevgiyi, dürüstlüğü arar ama diğer kızlar gibi numara yapmayı, trip atmayı, erkeği parmağının ucunda oynatmayı bilmez. Bu yüzden bu yaşına kadar düzgün bir ilişkisi olmamıştır.
Efsun’un kadınlığın kitabını yazmış İzmirli ailesi ise ona kadınlığı öğretmeye kararlıdır.
Efsun da nihayet kendini Türk kızlarına emanet eder. Ailesi tepeden tırnağa yeniledikleri Efsun’u takdim etmeye hazırlanırken Efsun’un karşısına hiç unutamadığı, üstüne yenisini koyamadığı lise aşkı Sinan (Murat Yıldırım) çıkar



Fragman











         

7 Mart 2015 Cumartesi

Marteniçka '' Hoşgeldin Bahar'' '' Çestita Baba Marta''




Merhaba
         Göçmen olduğumu daha önce söylemiş miydim bilmiyorum fakat bu vesileyle öğrenmiş oldunuz. Her mart ayında bir göçmen kızı olarak baharı kutlamazsam eksik hissederim. Hem doğduğum mevsim hem ismim hemde  Nevruz'a geçiş yapmak gibi benim için ''Nevruz'un Türk Geleneği'' olduğunu unutmamak gerekir.  
         21 Mart'ta Nevruz'a ayrıca değineceğim fakat bugün gündemim de Marteniçka var. 
         
       







            Marteniçka Bulgaristan Göçmenleri arasında uygulanan baharı kutlamak için yapılan bir gelenektir. Aslı Bulgar genleneklerine dayanmaktadır.Mart'ın ilk günü kollarımıza veya yakamıza da olabilir kırmızı- beyaz bileklikler, süsler, kolyeler takarız ve dilek dileriz bir ay boyunca üstümüzden çıkarmayız. Eskiden leylek görene kadar derlerdi fakat şehirlerde leyleği kim kaybetmiş ki biz bulalım taş duvarlar arasında.
               
               
           


            Marteniçka için anlatılan değişik hikayeler destansı olaylar olsa da günümüzde amacı baharı kutlamaktan öteye gitmemektedir. Ülkemizde yaşayan göçmenlerin hepsi iyi niyetlerle bu geleneği sürdürmektedir. (iyi niyetle dememin amacı Bulgar geleneği olmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzdeki anlamı alışıla gelmiş şekilde baharı kutlamaktır.)  Mart'ın ilk günü dilekler tutulur ve baharın gelmesi beklenir.

              





           Marteniçka satın alınmaz  ya kendiniz yapmalısınız yada hediye olarak gelebilir. Kullanılmasının bir diğer nedeni ise şans getirdiği olarak bilinmesi de olabilir tabii ki. Bilekliklerinizi çıkardıktan sonra meyve veren bir ağaca asmanız gerekmektedir. Dileğini bilekliğini asarken tutanlarda bulunmaktadır.

              Hala geç kalmış sayılmazsınız. Denemeye ne dersiniz? Küçük bir dilek hayatınızı değiştirebilir.




Herkese Çestita Baba Marta :)

27 Şubat 2015 Cuma

Sezen Aksu '' Her Dönem Bizimle'' :)

         
            Ne dinlesem köşemde ilk konuğum beni şarkılarıyla üniversite yıllarımda sarıp sarmalayan kişi tabii ki Sezen Aksu. Ne zaman başım sıkışsa kaçıp dinlenme sebebim olur kendisi.
            Daha birçok sığınağım olmasına rağmen benim için kendisi ayrı bir özeldir. Hem güldürür hem depresyona sokar sözleri insanı. Kısacık bir tanıtımdan sonra benim için önemli şarkılarını paylaşarak sonlandırabilirim diye düşünüyorum. Gerçi bana kalırsa bütün şarkılarını burada paylaşmam gerekir. 


                 
       
                  Sezen Aksu 1954 Temmuz 13 'de İzmir'de doğmuştur. Toplamda 9 45'lik, 8 single ve 25 albümü bulunmaktadır. Şarkılarının hemen hemen hepsi kendisine aittir. 20'den fazla ülke'de 1500'den fazla konser vermiştir. İlk 45'liğini 1975 yılında Haydi Şansım/ Gel Bana adlı şarkılara çıkarmıştır. İlk albümü 1977 Allahaısmarladık  olmuştur.
                   Türk müziğinin güçlü seslerinden biri olan Sezen Aksu'nun daha önce vokalistliğini yapanlar arasında,Levent Yüksel, Sertap Erener, Yıldız Tilbe gibi ünlü isimler de bulunmaktadır.
                    Minik Serçe lakabını da kendisine rahmetli Yavuz Gökmen takmıştır. 3 kez evlenen ve bir oğlu olan Minik Serçe'yi  ''Aşkın Sesi'' olarak da tanımaktayız.

İnternet Sitesi İçin Tık

                 
 Albümleri

Allahaısmarladık 1977Serçe 1978Sevgilerimle 1980Ağlamak Güzeldir 1981Firuze 1982Sen Ağlama 1984Git 1986Sezen Aksu`88  1988Sezen Aksu Söylüyor 1989Gülümse 1991
Deli Kızın Türküsü 1993Işık Doğudan Yükselir 1995Düş Bahçeleri 1996Düğün ve Cenaze 1997Adı Bende Saklı 1998Deliveren 2000Şarkı Söylemek Lazım 2002Yaz Bitmeden 2003Bahane 2005Kardelen 2005Deniz Yıldızı 2008Yürüyorum Düş Bahçeleri`nde... 2009Öptüm 2011




Sezen'den Seçmeler



Onu Alma Beni Al    Yanmışım Sönmüşüm Ben     Kaçın Kurası

Erkek Güzeli    Seni Yerler    İzmir'in Kızları

Sarı Odalar  Seyirlik Değil Ömürlük Olsun   Ballı    Ah Felek Yordun Beni

Ben Sende Tutuklu Kaldım  El Gibi    Farkındayım

Yol Arkadaşım     Kaç Yıl Geçti Aradan    Adı Bende Saklı      

Pişman Olduğun Zaman         İkili Delilik      Kusura Bakma

Şinanay     Oh Oh

             İnanın bunlar sadece birkaç seçme şarkı daha neler eklerdim ama biraz da siz keşfedin istedim.Görüşmek üzere kendinize iyi bakın. :)



26 Şubat 2015 Perşembe

Yeni Bir Köşe '' Ne Dinlesem''

           


Merhaba

        Çok fazla sevdiğim ve benim için özel olan şarkılar var. Bunları neden sizinle paylaşmayayım ki diye düşündüm. İlk  özel ve sevgili konuğum tabii ki Sezen Aksu hatta bugün yayınlarım diye bile düşünmüştüm fakat ilk kişi için derya deniz olan bir sanatçıyı seçmek fazladan çalışmama neden oldu. Bir günde bitecek gibi değil bunun için  daha özenli ve güzel bir şeyler ortaya çıkarmaya karar verdim sonuçta o bizim Minik Serçe'miz. 


Beni bekleyin en geç pazara burada olurum. Şimdilik görüşmek üzere. Kendinize çok iyi bakın.

22 Şubat 2015 Pazar

Bisküvi Tatlısı

Merhaba

           Bugün eyvah misafirim var kategorisinde olan 15 dk da yapılabilen pratik bir tatlı ile karşınızdayım. Büyük ihtimal çalışan hanımların yada tatlı krizine girmiş fakat ağır bir şeyler yemek istemeyenler için oldukça kolay bir tarif olacak. 
            Ve bugün benim rahat geçirdiğim son pazarım olacak çünkü staj ve okul artık yakamı bırakmaz büyük ihtimal. Fakat tabii ki hayatımda güzel şeyler olmuyor değil. Mesela en sevdiğim hocamda stajda olmam gibi ki bu benim için mükemmel bir şey. Umarım çocuklarımla da iyi anlaşırız ve sorunsuz bir öğretmenlik dönemini böylece bitirmiş olurum. Daha sonra çalışan kadınlar kervanına katılmış oluyorum. Yani umarım KPSS belasından kurtularak.
           Tamam bugün pazar ve ben olduğumdan daha mutlu bir havadayım bozmaya gerek yok değil mi? :) Hadi pratik tatlımıza geçelim.










Hazırlanma Süresi

15 dk
















Malzemeler


-2 paket bisküvi
-1 paket çikolata sosu
-1 paket krem şanti


Yapılışı

-En alt katına çikolatayı döktükten sonra üstüne bisküvileri dizerek işe başlıyoruz.
-Ardından sırasıyla krem şanti- çikolata sosu- bisküvi olarak devam ediyoruz ve 
-En üstüne ise krem şantiyi döktükten sonra biraz çikolata sosu dökerek karışık şekiller verebilirsiniz.
-Fakat bazen küçük misafiriniz bisküvi canavarı olabilir o zaman ise ben üstünü tamamen bisküvi kaplamayı tercih ederek tatlımı tamamlıyorum. 




Afiyet olsun  :)


19 Şubat 2015 Perşembe

Rulo Katlı Pasta





Merhaba

Bu hafta dersler yoğunlaşmadan, çocuklarım stajda beni sıkıştırmaya başlamadan bol bol sayfama yazmayı düşünüyorum. Yeni bir pasta tarifimle karşınızdayım. Umarım lezzetli olur ve benim kadar seversiniz. :) 









Rulo Katlı Pasta

Kek İçin:

-4 Yumurta
-2 su bardağı şeker
-1/2 su bardağı sıvı yağ
-1/2 bardak yoğurt
-2,5 su bardağı un
-1 paket vanilya
-1,5 paket kabartma tozu


Kekin katlarını ıslatmak için 2 su bardağı portakal suyu ( mevsiminde olduğumuz için evde sıkılmış tercih ederseniz daha lezzetli olur)

Pasta Kreması İçin:

2 paket Vanilyalı Krem Şanti
2 su bardağı süt

Renklendirme için doğal gıda boyası kullanıyorum.


Süsleme için:

2 paket Rulo Kat
1 paket Damla Çikolata
1 adet sütlü Çikolata


Yapılışı

Kekin Hazırlanışı

- Her zamanki gibi yumurta 5-10 dk arasında yüksek derecede çırpıyoruz ardından şekeri de 10 dk ya yakın çırparak iyice erimesini sağlamalıyız. Ardından sırasıyla malzemeleri ekleyerek kek hamurunu hazırlıyoruz.
- Keki katlara ayırmakta zorlandığım için dört kerede pişirmeyi tercih ediyorum.
-Soğuyan keklerimizi portakal suyuyla ıslattıktan sonra kremaya geçmeye hazırız.

Krema İçin

           İstediğiniz renge karar verdikten sonra gıda boyanızı hazırlayıp renklendirebilirsiniz. Yakın zamanda kremayı da kendim yapmayı öğrenip buraya yazacağım. :)



Süsleme

-Bir kata beyaz bir kata mor olarak krema şeklinde ilerledim.
-Katların içine bol damla çikolata kullandım.
-Pastanın çevresine rulo katları yerleştirdikten sonra en üstüne mor krem şantiyi komple döktüm.
-Çikolatayı ince ince kestikten sonra üstüne serptim.



Afiyet Olsun :)

Başka bir tarifte görüşmek üzere, instagram adresime uğramayı unutmayın. Kendinizi çok sevin başka bir şansınız olmayabilir :)

18 Şubat 2015 Çarşamba

Damla Çikolatalı Kek

Merhaba

Bu hafta en pratiğinden sevimli bir kek yaptım. Acil durumlar için hop diye şeker bir misafir keki yapabilirsiniz. Hadi tarife geçelim.


Malzemeler

*4 yumurta
*1.5 su bardağı şeker
*1/2 su bardağı sıvı yağ
*3 çorba kaşığı yoğurt
*2,5 bardak un
*1 paket kabartma tozu
*1 paket vanilya
*1/2 paket damla çikolata

Yapılışı

Kekin kabarması için önemli noktaları yazacağım

1. Yumurta köpük köpük neredeyse kırık beyaz olana kadar çırpmalıyız. Bu yaklaşık olarak 5-8 dk arasında değişiyor.
2. Yumurtaya şekeri ilave ettiğimizde şekerin tam anlamıyla erimesi gerekmektedir. Bu yine yüksek tempoda 10 dk çırpmak demek. :)
3. Ve en önemlisi diyebileceğimiz ise unu eleyerek kekimize katmak.


Hamurun hazırlanma süresi: 20 dk
Pişme süresi: 30 dk


İsteğe göre üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz, kusurları kapatmada bir numaradır. 
Afiyet olsun :)

Başka bir tarifte görüşmek üzere :)

15 Şubat 2015 Pazar

Sevimli Tehlikeli 2015


         Merhaba,

       Bu hafta sonu şu anda vizyonda olan ''Sevimli Tehlikeli'' filmini izlemeye gittim ve oldukça memnun kaldım. Üniversitede bulunduğum hafta aslında dönüş gecemde izlemek istemiştim fakat otobüs saatime ters düştüğünden gitmem kısmet olmamıştı.
       
        Film çizgi roman tadında bir romantik komedi. Tam adı gibi sevimli bir baş belası var filmimizde, beyaz atlı prens kurtarmaktan çok beyaz atıyla dört nala kaçan cinsten, anlayacağınız bizimkisi kızı şatosuna rahatlığa götüremeyen onun yerine çayıra çimene salan cinsten bir prens :)
       Kurtarmıyor deyince kızı bırakıp kaçıyor sanmayın bizim oğlan sadece bir şeyler ödünç aldığı insanlardan kaçıyor hem unutmadan söylemeliyim Zarok Efendi boş zamanlarında uçabiliyor. Neyse bu kadar bilgi yeter. Gidip mutlaka izlemelisiniz tavsiye ederim.
Filmin  kendi sitesi için tık :)




Fragman

Sevimli Tehlikeli Fragman1

Sevimli Tehlikeli Fragman2







Film Müzikleri

Tut Kalbimi







9 Şubat 2015 Pazartesi

Ördek Kapama

        Merhaba

         Bu hafta hiç yazı eklemediğimin farkındayım fakat geçerli bir sebebim vardı. Bütün bir hafta boyunca üniversitedeydim çünkü; 4.sınıflar için Tübitak projesi vardı ve bende bu grubun içerisindeydim. 5 günlük hızlı ve öğretmenlik eğitimini destekleyici bir programdı. Değil blog yazmak elime telefonu bile zor aldım. 

        Kısa açıklamamın ardından bu hafta eve gelir gelmez yaptığım ''Ördek Kapama'' tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Oldukça basit ve pratik şekilde anlatacağım tabii ki. Yalnız küçük bir ekleme yapmak istiyorum. Ördek konusunda oldukça şanslıydım çünkü; babam av sevdalısıdır, ördeklerim organik diyebilirim doğadan mutfağa :) Ben yemeğim de bir orta iki küçük ördek kullandım fakat tarifi yazarken sadece ortanca ördekten bahsedeceğim yoktan yere aynı düzeyde ördek aramanıza gerek yok. Tamam bu kadar gevezelik yeter, şimdi tarife geçelim. 


Ördek Kapama


Malzemeler

Ördek için 
-1 adet orta boy ördek
-7 bardak su
-Tuz 
-2 adet defne yaprağı 

Pilav için
-2 bardak pirinç
-1/2 çay bardağı yağ
-Ördek suyunun tamamı









Yapılışı

        Ördeğimizi düdüklü tencerede tuz ve defne yaprakları ile yaklaşık 45 dk kadar pişiriyoruz. Düdüklüden çıkan ördekleri suyunu süzerek kenara ayırıyoruz. Ördekten 4 bardak kadar yada en fazla 5 bardak ördek suyu çıkar. Bu yemekteki püf nokta pirincin ördeğin kendi suyuyla yapılması.

        Pirincimizi bir saat önceden yıkayıp kurumaya bırakmalıyız. Kısık ateşte yağ ve tuz ile iyice kavurduktan sonra ördek suyunu ilave ederek ocaktan alıyoruz. 
         
        Tepsinin içine ilk önce ördeğimizi daha sonra kaşık yardımıyla eşit olarak pirincimizi yerleştiriyoruz. Suyunu da döktükten sonra her yerde pirincin eşit olup olmadığını kontrol etmeliyiz birikim olması pek hoş olmaz. 
Fırına vermeden önce son hali

      Artık son aşamadayız. Tepsimizi fırına verdikten sonra 30-45 dk arasında pişirmeniz yeterli olacaktır.


Afiyet olsun.




Bir başka yazıda görüşmek üzere, kendinizi bol bol sevin :)


27 Ocak 2015 Salı

Beyazıt, Kapalı Çarşı (Grand Bazaar), Sahaflar

        Merhaba bu hafta çok sevdiğim çarşılardan birini ve güzel kitap cennetimi anlatmak istedim. Hem ne zamandır güzel İstanbul'umdan bahsetmiyordum. 




Kapalı Çarşı (Grand Bazaar)          Kapalı Çarşı İstanbul'un en popüler çarşısıdır diyebilirim. Çarşıyı Fatih Sultan Mehmet yaptırmıştır. Labirent şeklinde sokaklarının içinde hala kaybolduğumu 
var sayarsak öğrenmenin o kadar kolay olduğunu söyleyemeyeceğim. İçerisinde 4000 fazla mağaza bulunmaktadır. Her sokağında farklı meslek dallarının satış alanları bulunmaktadır. Çarşı girişinde gelişen konforlu, büyük mağazalar Türkiye’de elde imal edilen ve ihracatı yapılan hemen bütün eşyayı satışa sunmaktadır. El halıları ve mücevherat geleneksel Türk sanatının en güzel örnekleridir. Bunlar kalite ve orijin belgeleri ile satılır ve dünyanın her tarafına garantili gönderme yapılır. Halı ve mücevheratın yanında meşhur Türk işi gümüşten yapılmış eserler, bakır, bronz hediyelik ve dekoratif eşya, seramik, oniks ve deriden mamul, üstün kaliteli, Türkiye hatıraları zengin bir koleksiyon oluştururlar.Batılı yazarlar, seyahatname ve anılarında Kapalıçarşı’ya geniş yer ayırmışlardır. Kapalıçarşı İstanbul'u süsleyen bir cennettir.Çarşının birçok kapısı bulunmaktadır. Bugün bizim giriş yapacağımız kapı Beyazıt Kapısıdır. Kapalı Çarşı pazar günleri hariç 08.00-19.00 arasında her gün açık bulunmaktadır.


Sahaflar Çarşısı (Kitapçılar Çarşısı)
         Burada sayısız kitapçıyla karşı karşıya kalacaksınız, ikinci el kitaplar, antika dükkanları ve çarşı girişinde sokak seyyarlarını göreceksiniz.




Ulaşım


Beyazıt'a ulaşım, çok basit bir şekilde metroyla sağlanmaktadır.

T1 ( Bağcılar- Kabataş) Hattından Beyazıt durağında inerseniz tam olarak Kapalı Çarşının önünde inmiş olursunuz. Bu durak işte bu durak başlıkta olan bütün alanların kapısı. Şimdi bu durağa nasıl ulaşabiliriz onu anlatacağım.

T1 metro hattına, 

-T4 ( Habibler - Topkapı ) hattını kullanarak ulaşabilirsiniz Topkapı yani son durakta inerseniz aktarma yaparak Beyazıt'a ulaşabilirsiniz.

-M1A ( Aksaray- Atatürk Havalimanı)  hattında Zeytinburnu durağında inerek yine aktarmayla Beyazıt durağına ulaşabilirsiniz.




       Kendi düşüncelerime gelirsek tabii ki çarşı aşığı bir insan olarak İstanbul'un en zevk aldığım yerlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca Kapalı Çarşı'dan aşağı indiğinizde Demirciler Çarşısı, Mahmutpaşa ardından Mısır Çarşısı ve Eminönü'ne ulaşabilirsiniz.  İstanbul'un en sevdiğim yanı bu işte bütün sevdiğim mekanlar birbirine birkaç adım uzaklıkta.


            Başka bir mekanda görüşmek üzere, kendinizi çok sevin bol gezin ve mutlaka film izleyin. :)



17 Ocak 2015 Cumartesi

Pinocchio ''Güney Kore 2014'' Dizi Tanıtımı

Merhaba
Bugün size severek izlediğim çok güzel bir Güney Kore dizisi daha tanıtacağım. Bu  hafta finali oldu. İzleyince kesinlikle pişman olmayacağınız, aksiyon romantik ve dram şeklinde bir dizidir kendileri.

 







Pinocchio Künye
Bölüm sayısı: 20
Oyuncular : Lee  Jong Seok, Park Shin Hye, Kim Young Kwang, Lee Yoo Bi
Ülke: Güney Kore












Konusu


Yerel bir gazetede muhabirlik yapmaya başlamış, gerçeğin peşinden koşan bir grup 20'li yaşlardaki gençlerin aşklarını, başarısızlıklarının yanı sıra gelişmelerini anlatmaktadır.

Karakter Tanıtımı





Park Shin-Hye dizide, bir muhabir olan Choi In-Ha karakterini canlandırmaktadır. Choi In-Ha'nın "Pinokyo Sendromu" vardır. Ne zaman yalan söylese kendisini hıçkırık tutmaktadır. Kızım anneden biraz yaralı olmasına rağmen çok tatlı bir amcayla hayatını sürdürmektedir. :) Muhabir olma hayali gerçek olabilecek mi?









Lee Jong-Suk dizide, Choi Dal-Po karakterini canlandırmaktadır. O bir yayın şirketinde bir muhabirdir ve bu onun ilk yılıdır. Onun karakteri yakışıklıdır ancak berbat giyim tarzı ve saç stilinden dolayı insanlar bu fiziksel özelliğinden habersizdir. Ayrıca iyi bir hafızaya sahiptir ve ağzı iyi laf yapmaktadır.Aynı zamanda gizli sırlarla doludur.







Kim Young-Kwang dizide, aynı yayın şirketinde bir muhabir olarak çalışan Seo Bum-Jo karakterini canlandırmaktadır. Onun karakteri miras yedi diye tabir edilen bir karakter olmasına karşın Choi In-Ha'ya olan ilgisi onu muhabir olma macerasına sürüklemeye başlamıştır.







Lee Yoo-Bi dizide, aynı yayın şirketinde bir muhabir olarak çalışan Cha Hye-Seung karakterini canlandırmaktadır. O ürkek biri olmasına rağmen güçlü bir kişiliğe sahiptir. Ayrıca kendisi tam olarak Sasaeng* fandır ve bu özelliği muhabirken ona başarı getirmektedir.
        




       Birazcık  spoiler  vermeden yapamayacağım:) Karakterler öylesine birbirine bağlantılı ki özellikle bizim Choi In-Ha'nın annesini bazen öldürmek isteyebilirsiniz fakat unutmayalım ki herkes bir şansı hak eder. Bu yazımı özellikle final bölümünü izlemeden yazıyorum ki çok fazla şey açıklamak istemeyeyim yoksa dayanamıyorum biliyorsunuz. Benim güzel dedecim yumuşak kalpli ve her bölüm kendini biraz daha sevdiriyor. Yan karakter gibi gözüken ama baş rol kadar öne çıkan o kadar çok  oyuncu var ki hepsini tek tek özlüyorum şu an resmen. Ve en sevdiğim ama en çok üzüldüğüm karakter Choi Dal-Po'nun abisi. Resmen hüngür hüngür ağladığım sahneler diyebilirim. Tamam tamam sustum daha fazla ayrıntı yok. İzlemek isteyenlere haksızlık yapmak istemiyorum. :)





Benim güzel dizimi merak edenler fakat kararsız kalanlar için fragmanlara tam olarak burada :)

Fragman 1

Fragman 2







Dizinin çok beğendiğim OST'lerini tabii ki paylaşmadan geçmeyeceğim :)

Roy Kim -- Pinocchio


K.Will -- The Only Person 


Park Shin Hye - Love Is Like A Snow


Ek Paylaşımlar '' Sevdiceklerim''






















 















 



 



























Gifler için teşekkürler tumblr :)

           Bugün mezuniyet için alışverişteydim yorgunluktan ölüyorum. Bakırköy maceramı başka yazımda anlatacağım. Şimdilik görüşürüz, kendinize iyi bakın :) 



Dipçe: Sasaeng:Hayran oldukları idolleri  takip etmekte rahatsız etmekte birebir hiç çekinmeden yüzsüzce hareket etmekle sanki idolu onun kırk yıllık arkadaşıymışcasına rahat olan kişilere verilen  isimdir.