
Merhaba
Göçmen olduğumu daha önce söylemiş miydim bilmiyorum fakat bu vesileyle öğrenmiş oldunuz. Her mart ayında bir göçmen kızı olarak baharı kutlamazsam eksik hissederim. Hem doğduğum mevsim hem ismim hemde Nevruz'a geçiş yapmak gibi benim için ''Nevruz'un Türk Geleneği'' olduğunu unutmamak gerekir.
21 Mart'ta Nevruz'a ayrıca değineceğim fakat bugün gündemim de Marteniçka var.
Marteniçka Bulgaristan Göçmenleri arasında uygulanan baharı kutlamak için yapılan bir gelenektir. Aslı Bulgar genleneklerine dayanmaktadır.Mart'ın ilk günü kollarımıza veya yakamıza da olabilir kırmızı- beyaz bileklikler, süsler, kolyeler takarız ve dilek dileriz bir ay boyunca üstümüzden çıkarmayız. Eskiden leylek görene kadar derlerdi fakat şehirlerde leyleği kim kaybetmiş ki biz bulalım taş duvarlar arasında.

Marteniçka için anlatılan değişik hikayeler destansı olaylar olsa da günümüzde amacı baharı kutlamaktan öteye gitmemektedir. Ülkemizde yaşayan göçmenlerin hepsi iyi niyetlerle bu geleneği sürdürmektedir. (iyi niyetle dememin amacı Bulgar geleneği olmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzdeki anlamı alışıla gelmiş şekilde baharı kutlamaktır.) Mart'ın ilk günü dilekler tutulur ve baharın gelmesi beklenir.
Marteniçka satın alınmaz ya kendiniz yapmalısınız yada hediye olarak gelebilir. Kullanılmasının bir diğer nedeni ise şans getirdiği olarak bilinmesi de olabilir tabii ki. Bilekliklerinizi çıkardıktan sonra meyve veren bir ağaca asmanız gerekmektedir. Dileğini bilekliğini asarken tutanlarda bulunmaktadır.
Hala geç kalmış sayılmazsınız. Denemeye ne dersiniz? Küçük bir dilek hayatınızı değiştirebilir.
Herkese Çestita Baba Marta :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder