Merhaba
Her ne kadar yeni yıl geldiği için mutlu olsam da biten bir yıl beni daha çok hüzünlendiriyor sanırım. 364 dün... Yaşadığım onca şey geliyor gözlerimin önüne ve bu biraz da olsa içimi burkuyor.
Daha genç olduğum zamanlarda yani yıllar beni kovalamaya başlamadan önce yeni yıl, yılbaşı ağacı, süsler ve hediyeler demekken iple çekerdim bugünü. Kendime güzel bir dilek listesi hazırladım hayallerim ve gerçekler olarak biraz Doğrucu Davut mantığı yapmış olabilirim. :)
Umarım arkada bıraktığınız yıl sizi bolca sarıp sarmalamış güzelce sevmiştir. 2015 benim yılım olsun istiyorum. Kutlamalar, sevmeler dolu bir yıl olsa fena mı olur? :) Benim için özel bir yıl olmasının diğer bi'sebebi ise mezuniyetim tabii ki... Ve birçok gezi planım var umarım hepsini tek tek gerçekleştirebilirim.
Fakat en önemli dileğimi size söyleyeceğim. Bu benim en büyük zaafım, hatta tek zayıf noktam bile olabilir. Bir numaralı dileğim: '' annemin hep yanımda olması'' diğerlerini nasıl olsa bir şekilde gerçekleştiririm.
Her ne yapmış olursam olayım hatalarımı, eğlenceli anılarımı ve acılarımı bütün yıllarımı seviyorum. 2015'i de olduğundan daha çok seveceğim.
Bu durgun yılbaşı yazımda finallerinde etkisi de olabilir tabii ki.. Şu an beni görseniz tamamen sınav formatına uygunum, saçlar kıyafet hepsi tamam.
Sonun başlangıcı olan gecede bol bol eğlenmeyi unutmayın fakat kendinize de dikkat edin. Anneniz gibi davranmak istemem ama bilmediğiniz ortamlarda içki tüketmemeye tehlikeli yerlere gitmemeye çalışın. Kızlar her yer hanzo kaynıyor unutmayın.
Sevdiğim insanları korumayı bir borç bilirim. mesleğim kanıma işlemiş. :) Sizi seviyorum. Seni de çok seveceğim 2015, iyi ki geldin :)
28 Aralık 2014 Pazar
11 Aralık 2014 Perşembe
Panda Geri Döndü!!! ve Azerbaycan Notları

Ve hala yorumlayıp raporlarını yazmam gerek uygulama raporları ve cuma günü gitmem gerek stajım var :/ Bu hafta 3.kez staja gidiyorum okulda verilen final ödevleri için staj okulumda uygulamalar yapmam gerekiyor ve dolayısıyla sabah 7 de kalk gece 2 de yat mantığıyla sadece nefes alabiliyorum.
Yine de güzel bir haberim de var. :) Haftaya İstanbul yollarında olacağım. Dolayasıyla İstanbul=Bol Alış-veriş, eğlence ve gezerek dinlenmek demek. Yaşasın özgürlük :)

Bu arada sayfaya girdiğim de Azerbaycan'ın yani ''Kardeş Ülkem'in'' sık sık sayfamı ziyaret ettiğini gördüm. Nasıl mutlu oldum nasıl mutlu oldum anlatamam :) Gelecek mart ayında yani Nevruz ( Nevruz Türk Bayramıdır) döneminde Azerbaycan Türklerinden ve bizim güzel baharı kutlama şeklimizden bahsetmek istiyorum. Bende Balkan Türklerinden olduğum için güzel etkinliklerimiz var . :) Her milleti ayrı ayrı severim fakat benim canımı kanımı daha deli seviyorum. :)
Şimdilik size yakınmalar ve ödevler haricinde anlatacağım pek bir şey yok. Kyk öğrencisi olarak buraya gelince yemekle bağlantım kopup gidiyor ödevlerden gezemiyorum da fakat İstanbul'da size birçok güzel sürprizim olacak.
Kendinize çok iyi bakın benim yerime gezin dinlenin bol bol eğlenin. :)
25 Kasım 2014 Salı
Doğal Gıda Boyası Nasıl Yapılır?
Merhaba,
Vizeler resmen ezdi geçti ve işte ben tekrar buralardayım. :) Bugün vizelerin ardından eve gittiğimde tatili kutlamak için pasta yapmaya karar verdiğim de bu sefer renkleri kendim oluşturmak istedim fakat gıda boyası kullanmak istemiyordum.
Bu nedenle renkleri nasıl oluşturabilirim diye araştırmaya koyuldum. Değişik yöntemler bulmakla birlikte güzel renklerde elde ettim. Birçok renk seçeneği olmasına rağmen ben; mor, turuncu ( sarıya dönük) ve kırmızı renklerini denedim. İstediğim sonuçları da elde ettim. Deneme amaçlı olduğundan öyle büyük miktarlarda yapmadım.
Mor : Vişne
Turuncu : Havuç
Kırmızı : Pancar
Kullandığım sebze ve meyveler bunlar nasıl yaptığımı anlattıktan sonra aşağıda liste halinde diğer renkleri de söyleyeceğim.
Vişnenin bu mevsimde bulunmadığının farkındayım. Fakat mevsiminde dondurucuya biriktirdiğim için kullanma şansını elde ettim. Aslında vişneden mor rengini bulmam tamamen tesadüf, amacım pancarsız kırmızıydı. :) Fakat yine de güzel bir tesadüf oldu.Şimdi renkleri anlatmaya geçelim geçelim :)
Vişne ''Mor''
Tam tarif vermek adına resmen taneleri saydım. :) 25 tane vişne tanesini 3 su bardağı suda koyulaşana kadar kaynattım. Soğuduktan sonra vişnelerin çekirdeklerini çıkardım ve ezdim. Eğer isterseniz blender da kullanabilirsiniz. Daha koyu bir renk oluşmasını sağlar. Bir su bardağının 3/4 'ü kadar vişne suyu çıkmaktadır.
Havuç ''Turuncu''
2 büyük havucu rendeledim 4 su bardağın suda iyice kaynattım ardından blender'la ezdim ve püre haline getirdim. 300 ml'lik kahve fincanı kadar püre oluştu. Oluşan püre tam anlamıyla turuncu olmasına karşında krem şanti karışımda sarımtırak bir renk elde ettim.
Pancar ''Kırmızı''
Küçük bir pancarı yine küçük parçalara bölerek 2 su bardağında kaynatıp ezdikten sonra yine blender kullanarak püre haline getirdim ve yaklaşık olarak yine 1/2 çay bardağı kadar püre elde etmiş oldum.
![]() |
Pancarımdan oluşan kırmızı rengim :) |
*Dipçe: Renklerin krem şantide elde edilenden daha açık renkler oluşturmasının sebebi yapay gıda boyaları kadar etkili olmamasıdır. Diğer gıda boyalarının bir damlası direk rengi vermesine rağmen evde oluşturulan doğal renkler daha yoğun olduğunda etkili olmaktadır.
Eğer renginizin daha koyu olmasını isterseniz şeker ilave ederek kaynatabilir veya rengi açmak için karbonat kullanabilirsiniz.
#Renkler Listesi :)
Kırmızı ve pembe için: Pancar, yaban mersini, kızılcık ve çilek
Sarı ve Turuncu için: Havuç
Mavi ve Mor için: Kırmızı Lahana
Yeşil için: Ispanak
*Dipçe 2: Sanırım vişnem biraz ekşiydi krem şantiye mayhoş bir tat kattı ve tek hissedilen bu oldu, onun dışında diğerlerinin kesinlikle ne kokusu nede tadı geldi.
Kırımızı lahanayı ve ıspanağı denemedim fakat internetten yaptığım araştırmalar sonucunda kırmızı lahananın zor olduğunu okudum yine de eve bir sonraki gidişimde deneyip size de deneyimlerimi aktaracağım.
Bu anlatımda görseller olmadığı için üzgünüm maalesef o heyecanla aklıma gelmedi resimlemek ancak işlemler bittikten sonra buraya yazabileceğimi hatırladım. Bir dahakine telafi ederim. :)
Evet, artık rengarenk pastalar yapmak hiç zor değil ayrıca katkısız. :) Bu arada pastam da bu seferlik mor ve turuncuyu kullandım, pancarım azıcık olduğundan şimdilik bakmakla yetindim. :)
Pastanın tarifini daha sonra anlatırım şuan sadece renkleri görmeniz için ekledim, umarım beğenirsiniz. :)
Afiyet olsun! :)
Kendinizi bol bol sevin, rengarenk pofuduk pastalarla ödüllendirin. :)
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, hoşçakalın :)
5 Kasım 2014 Çarşamba
Vize Mağduru Genç Öğretmen
Öncelikle merhaba :)
Bu hafta yazı yazmadığımın farkındayım. Şu an sınav haftasına 5 kalmış durumda. :) Raporlar, sınav notları,
staj derken nefes bile almıyorum desem yalan olmaz. Bu nedenle ayın 15 ine kadar buralarda olamayacağım haber verme istedim. Dolayısıyla sınav haftasında kapalıyım desem yalan olmaz. :) Ne kadar sıkışmış durumda olduğumu anlayacağınızı umuyorum. Ama dönüşüm muhteşem olacak. :)) Bu sefer size çok hoş bir yer tanıtmayı amaçlıyorum fakat neresi olacağına daha karar vermedim. Yine de Türkiye'nin her yerinde görülmeye değer bir inci var ne de olsa :)
Buraya yazmayı her ne kadar özlemiş olsam da, gerçekten mağdur olup mezuniyeti telaş içinde geçirmemek için gidip çalışmalıyım.
Kendinize iyi bakın ve çok sevmeyi unutmayın.
25 Ekim 2014 Cumartesi
Benim Minnak Tuzlu Kurabiyelerim
Merhaba merhaba
Yine bir pazar sabahı buralardayım, bu hafta uyku nedir bilmedim, o staj senin bu ödev benim derken koştum durdum. Çok güzel bir ders anlatımı yaptığımı ballandırarak anlatmasam olmaz. Benim güzel çocuklarımı eğlendirmeyi başardım bol katılımlı, aktif bir ders işledik. ''Bir daha gelecek misiniz öğretmenim, yine böyle olsun derslerimiz'' diyen gülen yüzlü çocukları görmek kalbimi ısıttı resmen. :) O an yorgunluğum uçtu gitti.
Neysem neysem benim yine çenem düştü asıl konumuza gelelim. :) Tuzlu Kurabiye yapımı. Bu hafta misafirlerinize ikram edebileceğiniz, şirin tuzlu kurabiyenin tarifini yazacağım sizler için. :) Hadi başlayalım.
Malzemler
*250 gr margarin ( oda sıcaklığında)
*1/2 çay bardağı sıvı yağ
*1/2 çb su
*1 yumurta akı
*4 su bardağı un
*1 paket kabartma tozu
*2 çay kaşığı tuz
Üstü İçin
*1 yumurta sarısı
*Çörek otu
Yapılışı
Malzemeler kısmında gördüğün pembe kapta un ve margarin bir arada. Malzemenin topaklanmadan tam anlamıyla karışması için benim uyguladığım bir yöntem var. Oda sıcaklığındaki margarini parçalayarak unun içine atın ve ufalama yöntemiyle harmanlayın. Homojen bir karışım elde etmiş olacaksınız. Kabartma tozunu bu sırada eklerseniz ileride zorlanmamış olursunuz. Ardından sırasıyla hamur için olan malzemeleri karıştırın. Kulak memesi kıvamına gelince hamuru top haline getirip 5 dk dinlendirin.
Şimdi ise en zevkli kısmı şekillendirme de :) Burası size özel ben en sevdiklerimi bir araya getirmeye çalıştım. Sadece gül şeklinin nasıl yapıldığını anlatacağım. Hamuru ince uzun şeritler halinde kestikten sonra yuvarladığınızda basit şekilde güller elde etmiş olacaksınız. Eğer çok uzun olursa bu yapıları benim gibi ortadan ikiye keserek kullanabilirsiniz.
İşte sonunda lezzetli küçük ve şirin kurabiyelerimiz pişti. Afiyet olsun :)
Haftaya görüşmek üzere, kendiniz çok sevmeyi unutmayın :)
Yine bir pazar sabahı buralardayım, bu hafta uyku nedir bilmedim, o staj senin bu ödev benim derken koştum durdum. Çok güzel bir ders anlatımı yaptığımı ballandırarak anlatmasam olmaz. Benim güzel çocuklarımı eğlendirmeyi başardım bol katılımlı, aktif bir ders işledik. ''Bir daha gelecek misiniz öğretmenim, yine böyle olsun derslerimiz'' diyen gülen yüzlü çocukları görmek kalbimi ısıttı resmen. :) O an yorgunluğum uçtu gitti.
Neysem neysem benim yine çenem düştü asıl konumuza gelelim. :) Tuzlu Kurabiye yapımı. Bu hafta misafirlerinize ikram edebileceğiniz, şirin tuzlu kurabiyenin tarifini yazacağım sizler için. :) Hadi başlayalım.
Malzemler
*250 gr margarin ( oda sıcaklığında)
*1/2 çay bardağı sıvı yağ
*1/2 çb su
*1 yumurta akı
*4 su bardağı un
*1 paket kabartma tozu
*2 çay kaşığı tuz
Üstü İçin
*1 yumurta sarısı
*Çörek otu
Yapılışı
Malzemeler kısmında gördüğün pembe kapta un ve margarin bir arada. Malzemenin topaklanmadan tam anlamıyla karışması için benim uyguladığım bir yöntem var. Oda sıcaklığındaki margarini parçalayarak unun içine atın ve ufalama yöntemiyle harmanlayın. Homojen bir karışım elde etmiş olacaksınız. Kabartma tozunu bu sırada eklerseniz ileride zorlanmamış olursunuz. Ardından sırasıyla hamur için olan malzemeleri karıştırın. Kulak memesi kıvamına gelince hamuru top haline getirip 5 dk dinlendirin.
Şimdi ise en zevkli kısmı şekillendirme de :) Burası size özel ben en sevdiklerimi bir araya getirmeye çalıştım. Sadece gül şeklinin nasıl yapıldığını anlatacağım. Hamuru ince uzun şeritler halinde kestikten sonra yuvarladığınızda basit şekilde güller elde etmiş olacaksınız. Eğer çok uzun olursa bu yapıları benim gibi ortadan ikiye keserek kullanabilirsiniz.
İşte sonunda lezzetli küçük ve şirin kurabiyelerimiz pişti. Afiyet olsun :)
19 Ekim 2014 Pazar
It's Okay, That's Love ''2014 Güney Kore''

Bir önceki yazımda söz verdiğim gibi bugün size Kore Dramalarından bahsedeceğim. Açıkçası arada sırada hepimizin kafa dağıtmaya ihtiyacı vardır.Hem uzun aradan sonra eğlenceli bir şeyler yazmak istedim. Deli gibi yorgunsam ve nefes almaktan başka bir şey yapmak canım istemez ise bilgisayar kucakta tembellik yapmaktan daha güzel ne olabilir ki :) Buna artı olarak böyle zamanlarda dizilerim sıcacık dostum oluverir.
Şu an tam da bu kafada
olduğu için yarım günlük tatil ilan ettim ve bilgisayara sarıldım. :)
Üniversiteye başladığımdan beri Kore Dramaları vazgeçilmez bir parçam oldu.
Sanırım izlemediklerim yok denecek kadar azdır. Türkiye'de de oldukça fazla
takipçileri olduğunu biliyorum. Benim özellikle takip ettiğim site tabi ki KoreanTürk , çok hızlı ve doğru çeviriler
yaptığını belirtmek isterim.
Tanıtacağım dizi ise ''It's Okay That's Love'' aynı zaman da başka bir dizi takip ettiğim için sonradan izlemiştim. İyi ki de sonradan izledim dediğimi de belirtmek isterim. Bölüm beklemek acı çekmeme sebep olurmuş resmen. Kesinle tavsiye ederim.
Konusuna gelecek olursak dizi :
Jang Jae-Yeol gizemli bir yazar ve radyo DJ’yidir ve
pek çok konuda saplantılı (takıntılı) biridir. Ji Hae-Soo Üniversite
hastanesinde psikiyatr olarak görev yapmaktadır. Bu dalı seçmesindeki tek neden
ise insanları kesmek istememesidir. Ji Hae-Soo, Jang Jae-Yeol ile tanışır ve
hayatı tahmin etmediği kadar değişir…
Çok eğlenceli aynı zaman da ise ruhsal bozuklukları olan insanlara öcü gibi bakmanın ne kadar yanlış olduğunu, her an bizimde başımıza gelebileceğini gösteren bir dizi olduğunu düşünüyorum.
Bu sahne benim resmen bittiğim sahneydi. Bu bölümlerde ağla ağla ölmüştüm. Jo In Sung o kadar gerçekçi oynamış ki üzüntüden yıpranmıştım.

Çok eğlenceli aynı zaman da ise ruhsal bozuklukları olan insanlara öcü gibi bakmanın ne kadar yanlış olduğunu, her an bizimde başımıza gelebileceğini gösteren bir dizi olduğunu düşünüyorum.
Bu sahne benim resmen bittiğim sahneydi. Bu bölümlerde ağla ağla ölmüştüm. Jo In Sung o kadar gerçekçi oynamış ki üzüntüden yıpranmıştım.
Beni bu dizi
de çeken en önemli faktör, sürekli işlenen kaç-kovala, kötü çocuk-saf kız gibi
benzer bir hikayenin işlenmemiş olmasıydı. Ayrıca hikaye sadece çiftimiz üzerinde ilerlemiyor. Herkesin hayatını belirli ölçüde anlatmışlar ve birçok psikolojik rahatsızlığın tedavisinden bahsedilmiş. Benim beklentimi karşıladı umarım
sizi de tatmin eder nitelikte olur. En sevdiğim sahnelerden birkaçının giflerini yapıp yükledim. İzlediğiniz de
pişman olmayacağınıza eminim. :)
Sevgili çok değişik çiftim :)
Sevgili çok değişik çiftim :)
Bayıldığım sahnelerden birkaçı :)

Yine bir başka hastahane sahnesi. Aslında dizimizin 4-5 bölümünü kapsasa da sanırım benim en çok buraları etkilediği için oldukça fazla paylaşımda bulundum :)
![]() |
Bu resim Yeppudaa'dan alıntıdır. |
Aslında giften çok resim eklemeyi düşündüm başta fakat resimler bana yeterli hazzı vermediğinden böyle bir yol seçtim. Umarım hoşunuza gitmiştir.
İyi pazarlar, Kendinizi sevmeyi unutmayın, ilk önce kendinizi :)
İyi pazarlar, Kendinizi sevmeyi unutmayın, ilk önce kendinizi :)
16 Ekim 2014 Perşembe
'' Hi, I'm a PANDA''. Evinizin Şirin Pandasına Merhaba Deyin
Merhaba,
Evet biliyorum arayı birazcık açmış durumdayım fakat cidden önemli sebeplerim vardı. İlk olarak ben bir ''KPSS''* mağduruyum ayrıca okulda ilgilenmem gereken birçok ders var ve maalesef sıkı disiplin gerektiriyor.
Okulumun bulunduğu şehre geldiğimden beri günlük maksimum 5-6 saat uyudum ve sonunda küçük bir pandaya dönüştüm ( siyah göz altı halkalarım yüzünden) maalesef.
Bu arada öğrendiğim en güzel şey, öğretmenliğin tam bana göre bir meslek olması oldu. İnsanın hayallerinin gerçeklerle uyuşması kadar mutluluk veren bir olay yok. Sınıfta tam hakimiyet ve sıkılmadan eğitim vermek için alanıma daha fazla yoğunlaşmam gerekti bu nedenle bu ara daha da bir kalabalık günlerim. Sonuçta mutlu fakat yorgunum. :)
Fark ettiğiniz üzere bugünkü yazım daha çok günlük olaylar ve birazcık yakınmalar üzerine oldu. Fakat bu yazılarımı ihmal edeceğim anlamına gelmiyor. Bir sonraki yazımda eğleneceğinizden emin olduğum Kore Dramalarından bahsedeceğim. Hafta sonuna yetiştirmeye çalışacağım. Şimdilik sadece ön bilgi vermek istedim.
Umarım haftanızı benim gibi yorgunluklar içinde geçirmiyorsunuzdur. Pazar gününü iple çekiyorum desem yalan olmaz. Eveeet şimdilik benden bu kadar. Daha sonra görüşmek üzere beni takip etmeye sık sık sayfama uğramaya devam edin.
Unutmayın karşınızda fazlasıyla aktif, dinamik aynı zamanda diğerlerinden çok farklı genç bir öğretmen hanım var. :)
Sizleri seviyorum, kendinize güzel davranın! :)

Dipçe
KPSS : Devlette öğretmen olmak için girmek zorunda olduğum bir sınav.
8 Ekim 2014 Çarşamba
Kurban Bayramı Nedeniyle Kapalıyız :)
Merhaba :)
Biliyorum bu hafta ki yazım çok fazla geç kaldı hatta doğru düzgün bir konum bile yok fakat hafif bir yazı yazma gereği duydum. Bayram dolayısıyla çok yoğunum bu nedenle okuduğum şehre dönene kadar beni beklemeye devam edin. Sadece kısa bir süre daha.. :) Bir sonraki yazımda bunu telafi edeceğim söz veriyorum. Şimdilik iyi bayramlar, umarım sevgi dolu bir bayram geçirirsiniz. :)

Biliyorum bu hafta ki yazım çok fazla geç kaldı hatta doğru düzgün bir konum bile yok fakat hafif bir yazı yazma gereği duydum. Bayram dolayısıyla çok yoğunum bu nedenle okuduğum şehre dönene kadar beni beklemeye devam edin. Sadece kısa bir süre daha.. :) Bir sonraki yazımda bunu telafi edeceğim söz veriyorum. Şimdilik iyi bayramlar, umarım sevgi dolu bir bayram geçirirsiniz. :)
27 Eylül 2014 Cumartesi
Blog Hazırlıkları (1)
Merhaba,
Sanırım beni zorlayan kısımlardan biri buydu. Aslında tam olarak kendim bulduğumu söylemem yalan olur. Kardeşimin ürettiği bu isim hayatımda çok fazla kullandığım bir kelimeden ortaya çıktı. ''ay-nen'' Asıl püf nokta akılda kalıcı, kısa ve sizi özetleyen o püf noktayı bulmanız. Hayatımda kullandığım takma ismim farklı ki beni instagram, twitter yada facebook'tan takip edenler görmüştür.
Bu hafta, blog yaparken zorlandığım konulardan, yardım aldığım sitelerden bahsetmek istiyorum. Eğer içiniz de blog yazma isteyen yada zorlanan varsa umarım yardımcı olur. Unutmadan, benim hala çok fazla zorlandığım konu var fakat yine de öğrendiklerimi paylaşmaya başlarsam yavaş yavaş iyi bir seviye yakalayabilirim (-iz) değil mi ? :)
Aslında bir kerede her ayrıntıyı anlatamayacağım için yazımı bölümler halinde yayınlamayı düşünüyorum. Bu nedenle bugün anlatacağım konu ''Blog İçin İsim Bulma ve Tema Seçimi'' olmalı diye düşünüyorum.
İsim Bulma

Onu kullanmamın sebebi biraz daha uzun olmasıydı yine de çok sevdiğimi belirtmeliyim.
''ay-nen'' ismini seçerken daha çok blog üzerinden beni takip edecek kullanıcılar odaklı bir çalışma yapmaya çalıştım. ''Sık kullanılan- akıl da kalabilecek- kullanıcılar ararken zorlanmayacak-hayatın içinden'' bir isim olmalıydı.
Biliyorum bu çok zor bir evre fakat eminim ki sizi kapsayan o küçük kelimeyi bulucaksınız. Şimdiden başarılar.
Tema
Evet, işte sizi anlatan, bir nevi dış görünüşünüz olacak o bağlantı noktası. Kim ne derse desin dış görünüş ilk izlenimdir ve zamanla içinizi görmeye başlarlar. Bu nedenle birçok siteyi gezmem gerekti. Kendi temam için resmi beğendiysem, yazı tipini beğenmedim veya yerleşim düzeni hoşuma gitmedi. Bir türlü istediğimi bulamadım.
Bu nedenle resmini beğendim bir temadan ekran görüntüsü alarak sadece orayı kopyaladım ve geri kalanını istediğim gibi düzenledim. Resmin üzerine yazımı da ekledim.Renkleriyle oynadım. Anlayacağınız resim haricinde kendi istediğim temayı oluşturabilmek için çaba harcamam gerekti ki... Öteki türlü olsaydı mesela başlıkta yazıyı istediğiniz gibi ayarlayamıyorsunuz. Java yardımıyla resmi başlığın kısmına ekledim, şablonları kendim istediğim gibi düzenledim. Ve dolayısı böyle bir tema ortaya çıktı. Bu yöntemi tavsiye eder miyim diye sorarsanız?.. Evet, bence blogunuzu baştan kendi ellerinizle yapmanız, onu daha değerli kılıyor. :)
Fakat tabi ki hazır temaları kullanabilirsiniz. Çok hoş şeyler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim fakat benim gibi pimpirikli iseniz birazcık sorun çıkabiliyor. :) Aşağıda kendim için tema aradığım siteleri paylaşacağım. Ardından tema yüklemesinin nasıl yapıldığını anlatacağım.
Tema Bulabileceğiniz Siteler
Bu sitelerin işinizi kolaylaştıracağını düşünüyorum, indirmek oldukça kolay oluyor özellikle ilk site benim favorimdir. :)
Şimdi geldik temanın yüklenmesine. İstediğiniz temayı buldunuz ve kodlarını indirdiniz.Ardından yapacaklarınızı adım adım resimlerde aşağıda gördüğünüz şekilde yapabilirsiniz. Kaydetmeden önce önizleme yapmanızı tavsiye ederim böylelikle kontrol etmiş olursunuz.
![]() |
1.adım |
![]() |
2.adım |
![]() |
3.adım |
Temanızı eğer kendiniz yapmak isterseniz, benim yöntemimi kullanabilir, özelleştir ve yerleşim kısmından istediğiniz gibi düzenlemelerinizi yapabilirsiniz.
Evet, şimdilik bu kadar umarım bir nebze bile olsa yardımcı olabilmişimdir. Bir sonra ki blog temalı yazımda, blogunuzu nasıl özelleştirebileceğinizi örneklerle göstermeyi hedefliyorum. Çok profesyonel bir yardım olmasa bile en basit ve açık şekilde anlatmaya çalıştım.
Kendinizi çok sevmeyi unutmayın, iyi günler :)
21 Eylül 2014 Pazar
Mercimek Köftesi
Merhaba :)
Aslında bugün size bulunduğum şehri tanıtmak istemiştim fakat üst üste yer tanıtımı yapmaktan vaz geçtim.Bu hafta da basit bir atıştırmalık tarifi yazacağım sanırım. Amaa haftaya sanırım internet bloglarıyla ilgili birkaç ip ucu ve kolaylık sağlayacak sitelerden bahsedebilirim.
Mercimek köftesi benim için özel bir tarif çünkü; yapmakta oldukça zorlanmıştım. Daha doğrusu eksik anlatıldığından dolayı doğrusunu bulmadan önce tam bir beceriksiz olduğumu düşünmüştüm. Ama korkmayın, gayet basit ve ayrıntılı anlatacağım. Eee ne dersiniz, ufaktan ufaktan mercimek köftesinin tarifine geçmeye başlayalım mı? Son olarak bu tarif oldukça fazla oluyor en azından 10 kişilik için ideal eğer benim gibi çekirdek aileniz ufacıksa malzemeleri yarıya indirmeniz sizin için daha iyi olur. :)
Malzeme Listesi
-1 su bardağı kırmızı mercimek
-2 su bardağı ince bulgur
-1 litre su
-1/4 yemek kaşığı salça
-2,5 çay kaşığı tatlı toz kırmızı biber
-1/2 çay kaşığı pul biber
-Karabiber
-Tuz
-1 demek maydanoz
-1 demek yeşil soğan
-marul
-limon
Yapılışı
*Mercimeğin üzerine bir litre suyu ekledikten sonra üzerinde bir miktar su kalana kadar kaynamaya bırakalım. Görüntüsü yaklaşık olarak pul pul olmalı, hafif dağılmış. Tabi ki bir kaşık yardımıyla pişip pişmediğini de kontrol edebilirsiniz.
*Ardından üzerine 2 su bardağı ince çekilmiş bulguru ekleyin ve şişmesi için 5 dk bekleyin.
*Nane ve yeşil soğanı çok ince bir biçimde doğramayı unutmayın.
* Karışımın sıcak olacağı için dikkat edin, üzerine salçayı, kırmızı biberleri, karabiberi ve tuzu ekleyerek iyice karıştırın.Biraz bekleyin.
*Şimdi nane ve yeşil soğanı ekleyerek karıştırın yine bekleyin.
*Elinizle şekillendirerek,marul ve limon ile birlikte servis tabağına yerleştirin.
*Son olarak ise: baharatları istediğiniz gibi zenginleştirebilirsiniz, ağız tadınıza göre değişimler yapın eminim lezzetli olacaktır. :)
Afiyet olsun. :)
Gördüğünüz gibi oldukça basit ve kolay hazırlanan bir tarif. Hazırlanış süresi mercimeğin kaynaması 15-20 dk+ 10 olarak hesaplanabilir. Umarım dener ve beğenirsiniz.
Bir başka yazıda görüşmek üzere, iyi eğlenceler. :)
Aslında bugün size bulunduğum şehri tanıtmak istemiştim fakat üst üste yer tanıtımı yapmaktan vaz geçtim.Bu hafta da basit bir atıştırmalık tarifi yazacağım sanırım. Amaa haftaya sanırım internet bloglarıyla ilgili birkaç ip ucu ve kolaylık sağlayacak sitelerden bahsedebilirim.
Mercimek köftesi benim için özel bir tarif çünkü; yapmakta oldukça zorlanmıştım. Daha doğrusu eksik anlatıldığından dolayı doğrusunu bulmadan önce tam bir beceriksiz olduğumu düşünmüştüm. Ama korkmayın, gayet basit ve ayrıntılı anlatacağım. Eee ne dersiniz, ufaktan ufaktan mercimek köftesinin tarifine geçmeye başlayalım mı? Son olarak bu tarif oldukça fazla oluyor en azından 10 kişilik için ideal eğer benim gibi çekirdek aileniz ufacıksa malzemeleri yarıya indirmeniz sizin için daha iyi olur. :)

-1 su bardağı kırmızı mercimek
-2 su bardağı ince bulgur
-1 litre su
-1/4 yemek kaşığı salça
-2,5 çay kaşığı tatlı toz kırmızı biber
-1/2 çay kaşığı pul biber
-Karabiber
-Tuz
-1 demek maydanoz
-1 demek yeşil soğan
-marul
-limon
Yapılışı
*Mercimeğin üzerine bir litre suyu ekledikten sonra üzerinde bir miktar su kalana kadar kaynamaya bırakalım. Görüntüsü yaklaşık olarak pul pul olmalı, hafif dağılmış. Tabi ki bir kaşık yardımıyla pişip pişmediğini de kontrol edebilirsiniz.
*Ardından üzerine 2 su bardağı ince çekilmiş bulguru ekleyin ve şişmesi için 5 dk bekleyin.
*Nane ve yeşil soğanı çok ince bir biçimde doğramayı unutmayın.
* Karışımın sıcak olacağı için dikkat edin, üzerine salçayı, kırmızı biberleri, karabiberi ve tuzu ekleyerek iyice karıştırın.Biraz bekleyin.
*Şimdi nane ve yeşil soğanı ekleyerek karıştırın yine bekleyin.
*Elinizle şekillendirerek,marul ve limon ile birlikte servis tabağına yerleştirin.
*Son olarak ise: baharatları istediğiniz gibi zenginleştirebilirsiniz, ağız tadınıza göre değişimler yapın eminim lezzetli olacaktır. :)
Afiyet olsun. :)
Gördüğünüz gibi oldukça basit ve kolay hazırlanan bir tarif. Hazırlanış süresi mercimeğin kaynaması 15-20 dk+ 10 olarak hesaplanabilir. Umarım dener ve beğenirsiniz.
Bir başka yazıda görüşmek üzere, iyi eğlenceler. :)
14 Eylül 2014 Pazar
Nezle,Ben ve Eminönü
Merhaba, merhaba, merhaba :)
Nasıl hastayım nasıl hastayım bir bilseniz. :( Neden derseniz... Üniversitemin bulunduğu ile gitmek için bulunduğum otobüste klimaları sonuna kadar açıp gece boyunca bizi üşüten muavin yüzünden. Bütün uyarmalara rağmen klimayı kapatmamakta direnen muavin sağ olsun, nezle oldum. Arabada o kadar çok şikayet oldu ki ama muavin resmen araba onunmuş gibi davranıp klimayı kapatmadı. :( Neysem bu kadar söylenmek yeter.
Bugün size İstanbul'da en çok sevdiğim mekanı tanıtmak istiyorum.Yazının başlığından da tahmin edebileceğiniz gibi bu yer Eminönü. Burası İstanbul'un en güzel ilçelerinden biri olmakla birlikte en sıcak mekanlarını da barındırmaktadır.
Sadece balık ekmek olarak düşünmenizi istemiyorum tabi ki o da var fakat aynı zaman da mısır çarşısı, balık pazarı, karşıya kolay geçmek için iskelesi,boğaz turu, merkezi metrosu ve yeni camisi ile dopdolu aynı zaman da çok sakin bir yerdir.
Şimdi bu kadar merkezi bir yer nasıl sakin olabilir ki diye soruyorsunuzdur haliyle :) O zaman şöyle söyleyeyim, iskelenin alt kısmında kafelerin başlangıcından önce açık havalarda denize en yakın yerden bakabileceğiniz küçük iki bölüm var, oralar oldukça rahatlatıcı oluyor.
Pekala sıradan gitmemiz gerekirse, ilk önce ulaşımdan bahsetmek istiyorum daha sonra tanıtıma başlayabiliriz değil mi? :)
Ulaşım
Metro, otobüs ve metrobüs ile ulaşım mümkün. Sırasıyla açıklayalım öyleyse :)
Metro ile;
Eminönü'ne ulaşmak için T4 ( Topkapı- Mescid-i Selam) tramvay hattının son durağında yani Topkapı'da ininiz. Ardından T1 ( Kabataş- Bağcılar) trambay hattına aktarma yapınız. Bu tramvayda Pazartekke, Çapa, Fındıkzade, Haseki, Yusufpaşa, Aksaray, Laleli Üniversite, Beyazıt, Çemberlitaş, Sultanahmet, Gülhane ve Sirkeci duraklarından sonra Eminönün'de inerek rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.
Otobüs ile ise;
Metrobüs ile;
Size en yakın metrobüs durağına binin ardından cevizli bağ durağında inerek, kabataş tramvay (t1) hattına aktarma yapın. Eminönü durağında inin.
Mekan Tanıtımları
Evet beklenen kısma geldik yavaş yavaş gezip dolaşabileceğimiz yerleri tanıtmaya başlayalım değil mi? :) İlk olarak balık-ekmekle başlayalım.

Burada çok hoş teknelerde yapılan balık-ekmekleri ve ayrıca tezgahlarda satılan turşuları tavsiye ederim gayet lezzetli oluyor. Balık fiyatları 6tl.

Balık ekmeğin üst tarafında otobüs duraklarını bulabilirsiniz.
Aynı zaman da balık pazarının orada bulunan iskeleden yada metronun oradan boğaz turlarına katılabilirsiniz.
Eminönü iskelesinde uzun ve rahatlatıcı bir yürüyüş yapabilir, balıkçıların coşkusunu izleyebilirsiniz.
Şimdi Eminönü Yer Altı Çarşı'sından karşıya geçerek Mısır Çarşı'sına ve Yeni Cami'ye ulaşacağız.Burada metro, Kadıköy ve Üsküdar İskeleleri ve İdo'yu bulabilirsiniz.

Yeni Cami
Burası Eminönü'nün tarihsel bir camisi olma özelliği taşımaktadır.
Mısır Çarşısı (Spice Baazar)
Burası her şeyi bulabileceğiniz bir mekan ayrıca tarihsel dokunuşlarıyla gönlünüzü fethedeceğine eminim. Özellikle baharat aşığı bir insan olarak burası benim favori alışveriş yerim. :)
Mısır çarşısının göz alıcı bir mekan olmakla birlikte çevresinde de bir çok yapı bulunduruyor.Dar sokaklarında kahve ve vb şeyler satın alabileceğiniz birçok mekan bulunmaktadır.

Mutlaka gidip görmeyi unutmayın, seveceğinizden eminim.Unutmadan yemek için illa balık-ekmek tercih etmek zorunda değilsiniz. Mısır Çarşısı'nın oralarda oldukça fazla yemek yiyebileceğiniz mekan var zevkle tercih edebilirsiniz.
Evet yazıcaklarım sanırım bu kadar, mekan tanıtımını kısa tuttuğumu biliyorum ama hasta olduğumu unutmayın şu an peçetelerle boğuşarak kıpkırmızı bir burunla bunları yazıyorum.
Kendinize iyi davranın, sizi seviyorum.:)
Nasıl hastayım nasıl hastayım bir bilseniz. :( Neden derseniz... Üniversitemin bulunduğu ile gitmek için bulunduğum otobüste klimaları sonuna kadar açıp gece boyunca bizi üşüten muavin yüzünden. Bütün uyarmalara rağmen klimayı kapatmamakta direnen muavin sağ olsun, nezle oldum. Arabada o kadar çok şikayet oldu ki ama muavin resmen araba onunmuş gibi davranıp klimayı kapatmadı. :( Neysem bu kadar söylenmek yeter.
Bugün size İstanbul'da en çok sevdiğim mekanı tanıtmak istiyorum.Yazının başlığından da tahmin edebileceğiniz gibi bu yer Eminönü. Burası İstanbul'un en güzel ilçelerinden biri olmakla birlikte en sıcak mekanlarını da barındırmaktadır.
Sadece balık ekmek olarak düşünmenizi istemiyorum tabi ki o da var fakat aynı zaman da mısır çarşısı, balık pazarı, karşıya kolay geçmek için iskelesi,boğaz turu, merkezi metrosu ve yeni camisi ile dopdolu aynı zaman da çok sakin bir yerdir.
Şimdi bu kadar merkezi bir yer nasıl sakin olabilir ki diye soruyorsunuzdur haliyle :) O zaman şöyle söyleyeyim, iskelenin alt kısmında kafelerin başlangıcından önce açık havalarda denize en yakın yerden bakabileceğiniz küçük iki bölüm var, oralar oldukça rahatlatıcı oluyor.
Pekala sıradan gitmemiz gerekirse, ilk önce ulaşımdan bahsetmek istiyorum daha sonra tanıtıma başlayabiliriz değil mi? :)
Ulaşım
Metro, otobüs ve metrobüs ile ulaşım mümkün. Sırasıyla açıklayalım öyleyse :)
Metro ile;
Eminönü'ne ulaşmak için T4 ( Topkapı- Mescid-i Selam) tramvay hattının son durağında yani Topkapı'da ininiz. Ardından T1 ( Kabataş- Bağcılar) trambay hattına aktarma yapınız. Bu tramvayda Pazartekke, Çapa, Fındıkzade, Haseki, Yusufpaşa, Aksaray, Laleli Üniversite, Beyazıt, Çemberlitaş, Sultanahmet, Gülhane ve Sirkeci duraklarından sonra Eminönün'de inerek rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.
Otobüs ile ise;
Size en yakın metrobüs durağına binin ardından cevizli bağ durağında inerek, kabataş tramvay (t1) hattına aktarma yapın. Eminönü durağında inin.
Mekan Tanıtımları
Evet beklenen kısma geldik yavaş yavaş gezip dolaşabileceğimiz yerleri tanıtmaya başlayalım değil mi? :) İlk olarak balık-ekmekle başlayalım.



Balık ekmeğin üst tarafında otobüs duraklarını bulabilirsiniz.
Aynı zaman da balık pazarının orada bulunan iskeleden yada metronun oradan boğaz turlarına katılabilirsiniz.
Eminönü iskelesinde uzun ve rahatlatıcı bir yürüyüş yapabilir, balıkçıların coşkusunu izleyebilirsiniz.
Şimdi Eminönü Yer Altı Çarşı'sından karşıya geçerek Mısır Çarşı'sına ve Yeni Cami'ye ulaşacağız.Burada metro, Kadıköy ve Üsküdar İskeleleri ve İdo'yu bulabilirsiniz.

Yeni Cami
Burası Eminönü'nün tarihsel bir camisi olma özelliği taşımaktadır.
Mısır Çarşısı (Spice Baazar)
Burası her şeyi bulabileceğiniz bir mekan ayrıca tarihsel dokunuşlarıyla gönlünüzü fethedeceğine eminim. Özellikle baharat aşığı bir insan olarak burası benim favori alışveriş yerim. :)
Mısır çarşısının göz alıcı bir mekan olmakla birlikte çevresinde de bir çok yapı bulunduruyor.Dar sokaklarında kahve ve vb şeyler satın alabileceğiniz birçok mekan bulunmaktadır.

Mutlaka gidip görmeyi unutmayın, seveceğinizden eminim.Unutmadan yemek için illa balık-ekmek tercih etmek zorunda değilsiniz. Mısır Çarşısı'nın oralarda oldukça fazla yemek yiyebileceğiniz mekan var zevkle tercih edebilirsiniz.
Evet yazıcaklarım sanırım bu kadar, mekan tanıtımını kısa tuttuğumu biliyorum ama hasta olduğumu unutmayın şu an peçetelerle boğuşarak kıpkırmızı bir burunla bunları yazıyorum.
Kendinize iyi davranın, sizi seviyorum.:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)