25 Ekim 2014 Cumartesi

Benim Minnak Tuzlu Kurabiyelerim

           Merhaba merhaba 

           Yine bir pazar sabahı buralardayım, bu hafta uyku nedir bilmedim, o staj senin bu ödev benim derken koştum durdum. Çok güzel bir ders anlatımı yaptığımı ballandırarak anlatmasam olmaz. Benim güzel çocuklarımı eğlendirmeyi başardım bol katılımlı, aktif bir ders işledik. ''Bir daha gelecek misiniz öğretmenim, yine böyle olsun derslerimiz'' diyen gülen yüzlü çocukları görmek kalbimi ısıttı resmen. :) O an yorgunluğum uçtu gitti. 

           Neysem neysem benim yine çenem düştü asıl konumuza gelelim. :) Tuzlu Kurabiye yapımı. Bu hafta misafirlerinize ikram edebileceğiniz, şirin tuzlu kurabiyenin tarifini yazacağım sizler için. :) Hadi başlayalım.



Malzemler



*250 gr margarin ( oda sıcaklığında)
*1/2 çay bardağı sıvı yağ
*1/2 çb su
*1 yumurta akı
*4 su bardağı un
*1 paket kabartma tozu
*2 çay kaşığı tuz

Üstü İçin
*1 yumurta sarısı
*Çörek otu


Yapılışı

            Malzemeler kısmında gördüğün pembe kapta un ve margarin bir arada. Malzemenin topaklanmadan tam anlamıyla karışması için benim uyguladığım bir yöntem var. Oda sıcaklığındaki margarini parçalayarak unun içine atın ve ufalama yöntemiyle harmanlayın. Homojen bir karışım elde etmiş olacaksınız. Kabartma tozunu bu sırada eklerseniz ileride zorlanmamış olursunuz. Ardından sırasıyla hamur için olan malzemeleri karıştırın. Kulak memesi kıvamına gelince hamuru top haline getirip 5 dk dinlendirin.

       Şimdi ise en zevkli kısmı şekillendirme de :) Burası size özel ben en sevdiklerimi bir araya getirmeye çalıştım. Sadece gül şeklinin nasıl yapıldığını anlatacağım. Hamuru ince uzun şeritler halinde kestikten sonra yuvarladığınızda basit şekilde güller elde etmiş olacaksınız. Eğer çok uzun olursa bu yapıları benim gibi ortadan ikiye keserek kullanabilirsiniz.





              İşte sonunda lezzetli küçük ve şirin kurabiyelerimiz pişti. Afiyet olsun :)




Haftaya görüşmek üzere, kendiniz çok sevmeyi unutmayın :)

19 Ekim 2014 Pazar

It's Okay, That's Love ''2014 Güney Kore''




         Bir önceki yazımda söz verdiğim gibi bugün size Kore Dramalarından bahsedeceğim. Açıkçası arada sırada hepimizin kafa dağıtmaya ihtiyacı vardır.Hem uzun aradan sonra eğlenceli bir şeyler yazmak istedim. Deli gibi yorgunsam ve nefes almaktan başka bir şey yapmak canım istemez ise bilgisayar kucakta tembellik yapmaktan daha güzel ne olabilir ki :) Buna artı olarak böyle zamanlarda dizilerim sıcacık dostum oluverir. 

            Şu an tam da bu kafada olduğu için yarım günlük tatil ilan ettim ve bilgisayara sarıldım. :) Üniversiteye başladığımdan beri Kore Dramaları vazgeçilmez bir parçam oldu. Sanırım izlemediklerim yok denecek kadar azdır. Türkiye'de de oldukça fazla takipçileri olduğunu biliyorum. Benim özellikle takip ettiğim site tabi ki KoreanTürk , çok hızlı ve doğru çeviriler yaptığını belirtmek isterim.

          






            
         


          

           Tanıtacağım dizi ise ''It's Okay That's Love''  aynı zaman da başka bir dizi takip ettiğim için sonradan izlemiştim. İyi ki de sonradan izledim dediğimi de belirtmek isterim. Bölüm beklemek acı çekmeme sebep olurmuş resmen. Kesinle tavsiye ederim. 




         Konusuna gelecek olursak dizi :
Jang Jae-Yeol gizemli bir yazar ve radyo DJ’yidir ve pek çok konuda saplantılı (takıntılı) biridir. Ji Hae-Soo Üniversite hastanesinde psikiyatr olarak görev yapmaktadır. Bu dalı seçmesindeki tek neden ise insanları kesmek istememesidir. Ji Hae-Soo, Jang Jae-Yeol ile tanışır ve hayatı tahmin etmediği kadar değişir…


              




                Çok eğlenceli aynı zaman da ise ruhsal bozuklukları olan insanlara öcü gibi bakmanın ne kadar yanlış olduğunu, her an bizimde başımıza gelebileceğini gösteren bir dizi olduğunu düşünüyorum.

             Bu sahne benim resmen bittiğim sahneydi. Bu bölümlerde ağla ağla ölmüştüm. Jo In Sung o kadar gerçekçi oynamış ki üzüntüden yıpranmıştım.




               Beni bu dizi de çeken en önemli faktör, sürekli işlenen kaç-kovala, kötü çocuk-saf kız gibi benzer bir hikayenin işlenmemiş olmasıydı. Ayrıca hikaye sadece çiftimiz üzerinde ilerlemiyor. Herkesin hayatını belirli ölçüde anlatmışlar ve birçok psikolojik rahatsızlığın tedavisinden bahsedilmiş. Benim beklentimi karşıladı umarım sizi de tatmin eder nitelikte olur. En sevdiğim sahnelerden birkaçının  giflerini yapıp yükledim. İzlediğiniz de pişman olmayacağınıza eminim. :)



Sevgili çok değişik çiftim :)




Bayıldığım sahnelerden birkaçı :)








        Yine bir başka hastahane sahnesi. Aslında dizimizin 4-5 bölümünü kapsasa da sanırım benim en çok buraları etkilediği için oldukça fazla paylaşımda bulundum :)
Bu resim Yeppudaa'dan alıntıdır.





          Aslında giften çok resim eklemeyi düşündüm başta fakat resimler bana yeterli hazzı vermediğinden böyle bir yol seçtim. Umarım hoşunuza gitmiştir. 

İyi pazarlar, Kendinizi sevmeyi unutmayın, ilk önce kendinizi :)










16 Ekim 2014 Perşembe

'' Hi, I'm a PANDA''. Evinizin Şirin Pandasına Merhaba Deyin


                                                                                                         
             Merhaba,
             Evet biliyorum arayı birazcık açmış durumdayım fakat cidden önemli sebeplerim vardı. İlk olarak ben bir ''KPSS''* mağduruyum ayrıca okulda ilgilenmem gereken birçok ders var ve maalesef sıkı disiplin gerektiriyor. 


                 Okulumun bulunduğu şehre geldiğimden beri günlük maksimum 5-6 saat uyudum ve sonunda küçük bir pandaya dönüştüm ( siyah göz altı halkalarım yüzünden) maalesef.


           



 Bu arada öğrendiğim en güzel şey, öğretmenliğin tam bana göre bir meslek olması oldu. İnsanın hayallerinin gerçeklerle uyuşması kadar mutluluk veren bir olay yok.  Sınıfta tam hakimiyet ve sıkılmadan eğitim vermek için alanıma daha fazla yoğunlaşmam gerekti bu nedenle bu ara daha da bir kalabalık günlerim. Sonuçta mutlu fakat yorgunum. :) 
             
           Fark ettiğiniz üzere bugünkü yazım daha çok günlük olaylar ve birazcık yakınmalar üzerine oldu. Fakat bu yazılarımı ihmal edeceğim anlamına gelmiyor. Bir sonraki yazımda eğleneceğinizden emin olduğum  Kore Dramalarından bahsedeceğim. Hafta sonuna yetiştirmeye çalışacağım. Şimdilik sadece ön bilgi vermek istedim.

          Umarım haftanızı benim gibi yorgunluklar içinde geçirmiyorsunuzdur. Pazar gününü iple çekiyorum desem yalan olmaz. Eveeet şimdilik benden bu kadar. Daha sonra görüşmek üzere beni takip etmeye sık sık sayfama uğramaya devam edin. 

         Unutmayın karşınızda fazlasıyla aktif, dinamik aynı zamanda diğerlerinden çok farklı genç bir öğretmen hanım var. :)

         Sizleri seviyorum, kendinize güzel davranın! :)








Bilmeyenleriniz için..
Dipçe
KPSS : Devlette öğretmen olmak için girmek zorunda olduğum bir sınav.











8 Ekim 2014 Çarşamba

Kurban Bayramı Nedeniyle Kapalıyız :)

                                                                                      Merhaba :)
      

              Biliyorum bu hafta ki yazım çok fazla geç kaldı hatta doğru düzgün bir konum bile yok fakat hafif bir yazı yazma gereği duydum. Bayram dolayısıyla çok yoğunum bu nedenle okuduğum şehre dönene kadar beni beklemeye devam edin. Sadece kısa bir süre daha.. :) Bir sonraki yazımda bunu telafi edeceğim söz veriyorum. Şimdilik iyi bayramlar, umarım sevgi dolu bir bayram geçirirsiniz. :)