27 Eylül 2014 Cumartesi

Blog Hazırlıkları (1)

       Merhaba,

           Bu hafta, blog yaparken zorlandığım konulardan, yardım aldığım sitelerden bahsetmek istiyorum. Eğer içiniz de blog yazma isteyen yada zorlanan varsa umarım yardımcı olur. Unutmadan, benim hala çok fazla zorlandığım konu var fakat yine de öğrendiklerimi paylaşmaya başlarsam yavaş yavaş iyi bir seviye yakalayabilirim (-iz) değil mi ? :)
           Aslında bir kerede her ayrıntıyı anlatamayacağım için yazımı bölümler halinde yayınlamayı düşünüyorum. Bu nedenle bugün anlatacağım konu ''Blog İçin İsim Bulma ve Tema Seçimi'' olmalı diye düşünüyorum.



İsim Bulma



        Sanırım beni zorlayan kısımlardan biri buydu. Aslında tam olarak kendim bulduğumu söylemem yalan olur. Kardeşimin ürettiği bu isim hayatımda çok fazla kullandığım bir kelimeden ortaya çıktı. ''ay-nen'' Asıl püf nokta akılda kalıcı, kısa ve sizi özetleyen o püf noktayı bulmanız. Hayatımda kullandığım takma ismim farklı ki beni instagram, twitter yada facebook'tan takip edenler görmüştür. 
          Onu kullanmamın sebebi biraz daha uzun olmasıydı yine de çok sevdiğimi belirtmeliyim.
''ay-nen'' ismini seçerken daha çok blog üzerinden beni takip edecek kullanıcılar odaklı bir çalışma yapmaya çalıştım. ''Sık kullanılan- akıl da kalabilecek- kullanıcılar ararken zorlanmayacak-hayatın içinden'' bir isim olmalıydı.
           Biliyorum bu çok zor bir evre fakat eminim ki sizi kapsayan o küçük kelimeyi bulucaksınız. Şimdiden başarılar.


Tema



          Evet, işte sizi anlatan, bir nevi dış görünüşünüz olacak o bağlantı noktası. Kim ne derse desin dış görünüş ilk izlenimdir ve zamanla içinizi görmeye başlarlar. Bu nedenle birçok siteyi gezmem gerekti. Kendi temam için resmi beğendiysem, yazı tipini beğenmedim veya yerleşim düzeni hoşuma gitmedi. Bir türlü istediğimi bulamadım. 
         Bu nedenle resmini beğendim bir temadan ekran görüntüsü alarak sadece orayı kopyaladım ve geri kalanını istediğim gibi düzenledim. Resmin üzerine yazımı da ekledim.Renkleriyle oynadım. Anlayacağınız resim haricinde kendi istediğim temayı oluşturabilmek için çaba harcamam gerekti ki... Öteki türlü olsaydı mesela başlıkta yazıyı istediğiniz gibi ayarlayamıyorsunuz. Java yardımıyla resmi başlığın kısmına ekledim, şablonları kendim istediğim gibi düzenledim. Ve dolayısı böyle bir tema ortaya çıktı. Bu yöntemi tavsiye eder miyim diye sorarsanız?.. Evet, bence blogunuzu baştan kendi ellerinizle yapmanız, onu  daha değerli kılıyor. :)
           Fakat tabi ki hazır temaları kullanabilirsiniz. Çok hoş şeyler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim fakat benim gibi pimpirikli iseniz birazcık sorun çıkabiliyor. :) Aşağıda kendim için tema aradığım siteleri paylaşacağım. Ardından tema yüklemesinin nasıl yapıldığını anlatacağım.


Tema Bulabileceğiniz Siteler



Bu sitelerin işinizi kolaylaştıracağını düşünüyorum, indirmek oldukça kolay oluyor özellikle ilk site benim favorimdir. :)


              Şimdi geldik temanın yüklenmesine. İstediğiniz temayı buldunuz ve kodlarını indirdiniz.Ardından yapacaklarınızı adım adım resimlerde aşağıda gördüğünüz şekilde yapabilirsiniz. Kaydetmeden önce önizleme yapmanızı tavsiye ederim böylelikle kontrol etmiş olursunuz.



1.adım

2.adım

3.adım



             Temanızı eğer kendiniz yapmak isterseniz, benim yöntemimi kullanabilir, özelleştir ve yerleşim kısmından istediğiniz gibi düzenlemelerinizi yapabilirsiniz.












Evet, şimdilik bu kadar umarım bir nebze bile olsa yardımcı olabilmişimdir. Bir sonra ki blog temalı yazımda, blogunuzu nasıl özelleştirebileceğinizi örneklerle göstermeyi hedefliyorum. Çok profesyonel bir yardım olmasa bile en basit ve açık şekilde anlatmaya çalıştım.



Kendinizi çok sevmeyi unutmayın, iyi günler :)








21 Eylül 2014 Pazar

Mercimek Köftesi

                                           Merhaba :)

                   Aslında bugün size bulunduğum şehri tanıtmak istemiştim fakat üst üste yer tanıtımı yapmaktan vaz geçtim.Bu hafta da basit bir atıştırmalık tarifi yazacağım sanırım. Amaa haftaya sanırım internet bloglarıyla ilgili birkaç ip ucu ve kolaylık sağlayacak sitelerden bahsedebilirim.


                  Mercimek köftesi benim için özel bir tarif çünkü; yapmakta oldukça zorlanmıştım. Daha doğrusu eksik anlatıldığından dolayı doğrusunu bulmadan önce tam bir beceriksiz olduğumu düşünmüştüm. Ama korkmayın, gayet basit ve ayrıntılı anlatacağım. Eee ne dersiniz, ufaktan ufaktan mercimek köftesinin tarifine geçmeye başlayalım mı? Son olarak bu tarif oldukça fazla oluyor en azından 10 kişilik için ideal eğer benim gibi çekirdek aileniz ufacıksa malzemeleri yarıya indirmeniz sizin için daha iyi olur. :)


Malzeme Listesi
-1 su bardağı kırmızı mercimek
-2 su bardağı ince bulgur
-1 litre su
-1/4 yemek kaşığı salça
-2,5 çay kaşığı tatlı toz kırmızı biber
-1/2 çay kaşığı pul biber
-Karabiber
-Tuz
-1 demek maydanoz
-1 demek yeşil soğan
-marul
-limon


Yapılışı

*Mercimeğin üzerine bir litre suyu ekledikten sonra üzerinde bir miktar su kalana kadar kaynamaya bırakalım. Görüntüsü yaklaşık olarak pul pul olmalı, hafif dağılmış. Tabi ki bir kaşık yardımıyla pişip pişmediğini de kontrol edebilirsiniz.
*Ardından üzerine 2 su bardağı ince çekilmiş bulguru ekleyin ve şişmesi için 5 dk bekleyin.
*Nane ve yeşil soğanı çok ince bir biçimde doğramayı unutmayın.
* Karışımın sıcak olacağı için dikkat edin, üzerine salçayı, kırmızı biberleri, karabiberi ve tuzu ekleyerek iyice karıştırın.Biraz bekleyin.
*Şimdi nane ve yeşil soğanı ekleyerek karıştırın yine bekleyin.
*Elinizle şekillendirerek,marul ve limon ile birlikte servis tabağına yerleştirin.
*Son olarak ise: baharatları istediğiniz gibi zenginleştirebilirsiniz, ağız tadınıza göre değişimler yapın eminim lezzetli olacaktır. :)


        Afiyet olsun. :)


         Gördüğünüz gibi oldukça basit ve kolay hazırlanan bir tarif. Hazırlanış süresi mercimeğin kaynaması 15-20 dk+ 10 olarak hesaplanabilir. Umarım dener ve beğenirsiniz.


          Bir başka yazıda görüşmek üzere, iyi eğlenceler. :)


14 Eylül 2014 Pazar

Nezle,Ben ve Eminönü

      Merhaba, merhaba, merhaba :)


              Nasıl hastayım nasıl hastayım bir bilseniz. :( Neden derseniz... Üniversitemin bulunduğu ile gitmek için bulunduğum otobüste klimaları sonuna kadar açıp gece boyunca bizi üşüten muavin yüzünden. Bütün uyarmalara rağmen klimayı kapatmamakta direnen muavin sağ olsun, nezle oldum. Arabada o kadar çok şikayet oldu ki ama muavin resmen araba onunmuş gibi davranıp klimayı kapatmadı. :(  Neysem bu kadar söylenmek yeter.
             Bugün size İstanbul'da en çok sevdiğim mekanı tanıtmak istiyorum.Yazının başlığından da tahmin edebileceğiniz gibi bu yer Eminönü. Burası İstanbul'un en güzel ilçelerinden biri olmakla birlikte en sıcak mekanlarını da barındırmaktadır.
            Sadece balık ekmek olarak düşünmenizi istemiyorum tabi ki o da var fakat aynı zaman da mısır çarşısı, balık pazarı, karşıya kolay geçmek için iskelesi,boğaz turu, merkezi metrosu ve yeni camisi ile dopdolu aynı zaman da çok sakin bir yerdir.
           Şimdi bu kadar merkezi bir yer nasıl sakin olabilir ki diye soruyorsunuzdur haliyle :) O zaman şöyle söyleyeyim, iskelenin alt kısmında kafelerin başlangıcından önce açık havalarda denize en yakın yerden bakabileceğiniz küçük iki bölüm var, oralar oldukça rahatlatıcı oluyor.
            Pekala sıradan gitmemiz gerekirse, ilk önce ulaşımdan bahsetmek istiyorum daha sonra tanıtıma başlayabiliriz değil mi? :)



Ulaşım

Metro, otobüs ve metrobüs ile ulaşım mümkün. Sırasıyla açıklayalım öyleyse :)


Metro ile;

 Eminönü'ne ulaşmak için T4 ( Topkapı- Mescid-i Selam) tramvay hattının son durağında yani Topkapı'da ininiz. Ardından T1 ( Kabataş- Bağcılar) trambay hattına aktarma yapınız. Bu tramvayda Pazartekke, Çapa, Fındıkzade, Haseki, Yusufpaşa, Aksaray, Laleli Üniversite, Beyazıt, Çemberlitaş, Sultanahmet, Gülhane ve Sirkeci duraklarından sonra Eminönün'de inerek rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.

Otobüs ile ise;






  • Metrobüs ile;

    Size en yakın metrobüs durağına binin ardından cevizli bağ durağında inerek, kabataş tramvay (t1) hattına aktarma yapın. Eminönü durağında inin.


    Mekan Tanıtımları

    Evet beklenen kısma geldik yavaş yavaş gezip dolaşabileceğimiz yerleri tanıtmaya başlayalım değil mi? :) İlk olarak  balık-ekmekle başlayalım.



    Burada çok hoş teknelerde yapılan balık-ekmekleri ve ayrıca tezgahlarda satılan turşuları tavsiye ederim gayet lezzetli oluyor. Balık fiyatları 6tl.












    Balık ekmeğin üst tarafında otobüs duraklarını bulabilirsiniz.
    Aynı zaman da balık pazarının orada bulunan iskeleden yada metronun oradan boğaz turlarına katılabilirsiniz.
    Eminönü iskelesinde uzun ve rahatlatıcı bir yürüyüş yapabilir, balıkçıların coşkusunu izleyebilirsiniz.






    Şimdi Eminönü Yer Altı Çarşı'sından karşıya geçerek Mısır Çarşı'sına ve Yeni Cami'ye ulaşacağız.Burada metro, Kadıköy ve Üsküdar İskeleleri ve İdo'yu bulabilirsiniz.




    Yeni Cami
    Burası Eminönü'nün tarihsel bir camisi olma özelliği taşımaktadır.










    Mısır Çarşısı (Spice Baazar)

    Burası her şeyi bulabileceğiniz bir mekan ayrıca tarihsel dokunuşlarıyla gönlünüzü fethedeceğine eminim. Özellikle baharat aşığı bir insan olarak burası benim favori alışveriş yerim. :) 
    Mısır çarşısının göz alıcı bir mekan olmakla birlikte çevresinde de bir çok yapı bulunduruyor.Dar sokaklarında  kahve ve vb şeyler satın alabileceğiniz birçok mekan bulunmaktadır.





    Mutlaka gidip görmeyi unutmayın, seveceğinizden eminim.Unutmadan yemek için illa balık-ekmek tercih etmek zorunda değilsiniz. Mısır Çarşısı'nın oralarda oldukça fazla yemek yiyebileceğiniz mekan var zevkle tercih edebilirsiniz.








    Evet yazıcaklarım sanırım bu kadar, mekan tanıtımını kısa tuttuğumu biliyorum ama hasta olduğumu unutmayın şu an peçetelerle boğuşarak kıpkırmızı bir burunla bunları yazıyorum.

    Kendinize iyi davranın, sizi seviyorum.:)


    7 Eylül 2014 Pazar

    Pratik Süslü Pasta :)



                                                                        
               Merhaba, 
                       Bugün size çok basit fakat aynı zamanda süslü bir pasta tarifini anlatacağım. Kısa bir zaman da hazırlayabileceğiniz bu kolay ama zarif pastayla misafirlerinizi mutlu edebilirsiniz. Ayrıca hafif olması en büyük özelliği bu pastanın. :) 
                      



                          Yazının sonunda size kolaylık sağlayabilecek birkaç püf  notası vermeyi de unutmayacağım elbette. Ben pastam için kekimi kendim yapmayı tercih ediyorum. İsterseniz hazır pasta keklerinden kullanabilirsiniz ki bu işinizin yaklaşık yarım saat daha kısa olmasını sağlar. :)
                        Peki bu pastamız da neler olacak biraz ip ucu vermemi ister misiniz? Pastam da orman meyveli ve sade krem şanti kullanacağım. Ayrıca pasta üzerine kullandığım malzemeler yazının devamında :)

    İlk önce benim gibi pasta kekini kendi yapmayı tercih edenler için pasta kekinin tarifiyle başlamak istiyorum.

    ''Pasta keki için malzemeler:

    *4 yumurta (oda sıcaklığında olmalı)
    *2 su bardağı şeker
    *1 su bardağı ılık süt
    *1/2 su bardağı sıvı yağ
    *2,5 s.b. un
    *1 paket vanilya
    *1 paket kabartma tozu

    Kekin yapılışı:

    -Oda sıcaklığında olan 4 yumurta 5 dk boyunca yüksek seviyede çırpılmalıdır. 5 dk sonunda görüntüsü krema kıvamında olmalı, yumurta ne kadar kabarırsa kekte o kadar kabarır.

    -Yumurtanın üstüne şekeri ilave edelim ve yaklaşık 7 dk çırpalım, şekeri tamamen eritmeliyiz.
    - Ardından sütü ve sıvı yağı ilave edip karıştıralım.
    -Kabartma tozunu ve vanilyayı ilave edelim 2 dk kadar karıştırıp, unumuzu da eleyerek ekleyip iyice kıvam oturana kadar yüksek seviyede karıştıralım.

    *Not: Ben kek piştikten sonra 2 ye kesmekte başarılı olmadığım için bu karışımı ikiye bölerek pişiriyorum. Dilerseniz sizde öyle yapabilirsiniz, Keklerin pişme süreleri yaklaşık 15 dk sürüyor.

    ''Pasta'da kullanılan kremalar:

    -Arası için:  ''orman meyveli dr.oetker krem şanti'' 1 paket
    -Dış kaplaması için: ''sade dr.oeter krem şanti'' 2 paket kullandım.

    Krem şantilerin hazırlanışı:

    -Orman meyveli:
    1 paket krem şanti için 1 büyük çay bardağı ılık süt ile yüksek seviyede karıştırdım. Krem şanti biraz sulu görünebilir fakat 3-4 dk buz dolabında bekletirseniz normal kıvamını alacaktır, endişelenmeyin.

    -Sade :
    2 paket krem şanti için 1,5 büyük çay bardağı ılık süt ile yüksek seviyede karıştırın. 


    ''Pasta kekini ıslatmak için:

    **Damak tadına göre değişmekle birlikte, ben kendi pastam da;
    -1 su bardağı mandalinalı schweppes kullandım. Her iki kek içinde bu miktar yeterli olmaktadır.

    '' Pastanın Süslemesi için:

    -Dr.Oetker Süsleme Glazürü
    -Damla Çikolata

    Desen olarak resimde gördüğünüz gibi bir papatya kullandım süsleme kısmında zorlanmayacağınızı düşünüyorum çünkü oldukça basit. 

                      Hazırladığınız pasta 2 saat kadar buz dolabında beklerse hem oturmuş hem de daha lezzetli olur. Şimdiden afiyet olsun :) Umarım beğenirsiniz.

    ----Not: Dilerseniz, pastanızın arasına meyve ekleyebilirsiniz yada damla çikolata kullanabilirsiniz. Hatta ikisi bir arada bile çok hoş olabilir. Örneğin; çilek yada kiraz gibi fakat ben yinede orman meyveli krem şantinin aromasının yeterli olduğunu düşünüyorum.

    --- Not2: Krem şantilerde çok fazla süt kullanırsanız cıvık olur ve istediğinizi elde edemeyebilirsiniz.

    ---Not3: Eğer hazır pasta keklerinden kullanacak olursanız, günlük ürün getiren yerleri tercih ederseniz daha lezzetli bir pasta yapmış olursunuz.

    ---Not4: Süsleme için kullanılan glazür bir kerede bitmeyeceği için kalan kısmını derin dondurucuya atmanızı tavsiye ederim böylece ürünün ömrünü uzatmış olursunuz.

    İşte Pastamız Böyle Görünecek :)
    pastanın üstten görünüşü
    pastanın içi



              Ve son olarak uzun uzun anlatmış olsam bile yaptığınız da göreceksiniz ki 40 dk bile sürmeyecek bir pasta özellikle pasta kekini hazır alırsanız 20 dk en fazla :)
    Ayrıca dilerseniz bu sevimli pastayı çocuklarınızla oyuna dönüştürebilir, papatyanın her yaprağını seviyoruma çevirebilirsiniz. :)


              Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Dener ve beğenirseniz çok mutlu olurum. Bir başka yazım da görüşmek üzere, iyi akşamlar. :)

    4 Eylül 2014 Perşembe

    Tekirdağ, Kumbağ

                          Kısacık bir tatilin ardından buralardayım tekrardan. Bildiğin bir şopar oldum, zenciden hallice :) Az ama ideal bir tatil olduğunu düşünüyorum. Gittiğim yeri size tanıtma mı ister misiniz?
                     

            Tekirdağ'ın Süleymanpaşa Belediyesi'ne bağlı Kumbağ mahallesindeydim. Ufak fakat temiz ve sıcak bir yer yine de dalgalarını bahsetmeden geçemeyeceğim... Son birkaç gün felaket dalga oldu tabi bunda ağustosun son haftası gitmemin etkisi olabilir. Aynı zaman da minnak bir limana da sahiptir kendisi. Çok hoş balıkçı restaurantları ve çay içip tavla oynayabileceğiniz küçük mekanları bulunmaktadır. Merkez de kapalı mekanlarla birlikte limana doğru gidildikçe açık ve denize sıfır yerlerde çok ucuza bir şeyler içme ve yeme imkanı bulabilirsiniz.
                         



                      


                      Şu an mahalle olarak geçse de birkaç sene öncesine kadar Kumbağ Belediye'siydi kendileri. Bu nedenle çok küçük bir yer beklemeyin yine de kafanızı dinleyebileceğiniz hoş bir tatil köyü olarak anılabilir.  Çocuklar için merkez de lunapark ta bulunmaktadır. Hoş takılar veya hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz şirin dükkanları ilginizi çekebilir. Merkez akşamları canlı olsa bile iç kesimlere doğu geceleri sakin ve sessiz geçmektedir.



                         
    Sahilden bir görüntü
               
            Konaklama açısından ise; merkez de oda kirayalayabilir yada ailecek kalabileceğiniz yazlık evler bulabilirsiniz hemde uygun fiyatlara yaklaşık 60-80 arasındadır en fazla ki bu evler genelde denize yürüyerek 2 dakikalık  mesafelerdedir tabi askeriyenin  (yani sahilin bitme noktasının oralar oluyor ) üst tarafından tercih ederseniz. Orada göreceğiniz mahalleler genelde aile ortamıdır, çocuklarınızı güvenle sokağınıza yada sahil kenarına gönderebilirsiniz. Işıklandırma yönünden şanslıdır.




                 Benim tatilim huzur dolu ve keyifli geçti umarım sizinki de öyle geçmiştir. Yazın gezdiğim yerlerle ilgili çok fazla anlatmam gerek şeyler var.  İstanbul'u merak edenleriniz elbette vardır yada benim gibi İstanbul'a aşık bir insandan dinlemek isteyenleriniz. Bir sonraki yazım ne hakkında olur bilmiyorum ama sizi şaşırtmaya kararlı gibiyim. 





                 Benden bugünlük bu kadar, kendinize iyi davranın canlarım çünkü bir tane daha sizden yok :)

    İyi günler  :) :)